14/09/2020, Saat: 17:16
(14/09/2020, Saat: 16:25)kaanayhan Adlı Kullanıcıdan Alıntı: @sudüşleri Son derece doğru , yerinde tespitlerde bulunmuşsunuz.. Birkaç ekleme yapacağım nacizane. MR. Olympia ya hazırlanan adamların protein tozuyla vs işi olmaz. Onlar hayvan gibi yerler. Sizin de bildiğiniz ve belirttiğiniz üzere Bu işin püf noktası iyi ve kaliteli yemek , iyi - verimli antrenman. Fazlasını isteyen bunları yaparken anabolik-steroid kullanmalı. Diğer unsurlar para ve zaman kaybı olur. Lakin ne gerek var? Zaten salonlarda vs de whey proteindir, aminoasittir vs kullanan kesim genelde salona yeni başlayan , sporculuk geçmişi olmayan kesim. Whey protein çok iki arada bir derede kalınan , beslenmenin yetersiz olduğu bir noktada yalnızca takviye amaçlı alınabilir ancak asla beslenmenin alternatifi değildir. Kalori hesabı yapabilen sporcu zaten o proteini fazlasıyla alacaktır. Ayrıca protein ve vitaminlerin vücut tarafından emilimi kompleks bir olaydır. Çoğu idarla suya gider.
Yaşa bağlı spor türünden ziyade şiddeti ve metodolojisi değişir. Antrenman da 6 round sparring yapan 25 inde ki boksörün performansıyla , 45 indeki boksörün aynı olmaz. ( tüm şartlar sabitken mantığı çerçevesi altında) dolayısıyla spor icra edilmeye devam edilebilir ama bu ayni şiddette- tempoda olmayacaktır. Misal Ahmet Enünlü yle Serdar Aktolga aynı şiddette antrenman yapabilirler mi ? Mümkün değil ancak ikisi de aynı sporu vücutlarının elverdiği ölçüde yapmaya devam etmekteler.
Bu arada harika bir spor hayatınız var. Gerçekten takdire şayan, bu bilinç artıyor toplumda.
Yorumunuz ve görüşleriniz için teşekkür ederim komşum. Ben Mr. Olympia derken uç örnek vermek amacıyla söyledim. Dediğiniz gibi protein tozu vs. onları kesmez Esasen uzun yıllar profesyonel olarak vücut geliştirme yapmayacaksanız ve yarışmalara katılmayacaksanız gerek yok demek istedim, yoksa anabolik-steroid alsa bile Mr. Olympiaya katılacak yeterlilikte adam çıkması zaten çok zor. Yaşa bağlı kısmı da siz daha iyi açıklamışsınız. Aslında benim de demek istediğim yaş arttıkça antrenman şiddeti azalmalı ama bırakılmamalı demekti. Ben daha çok spor geçmişi olmayanlar için yaşa uygun örnek vermek istedim. Uzun yıllar vücut geliştirme geçmişi olan birisi 50-60 yaşına gelse dahi yine şiddetli sayılabilecek şekilde antrenman yapmaya devam edebilir. Tabii ben gerektiğinden fazla vücudu zorlama taraftarı değilim. Tek bir iş yapmıyoruz sonuçta. Sakatlanırsak hem antrenman yapamayız hem de profesyonel olarak yaptığımız işimizde bize sıkıntı çıkartır. Ayrıca, sporu hayatımıza entegre edip uzun vadeli olarak düşünürsek kendinizi çok da zorlama gereği hissetmeyiz ve o zaman yaptığımız antrenmanlardan keyif alabiliriz. Özellikle ağır spor yapmayan bir insan için ise hekim tavsiyesi olmadan vitamin vs. almak pek mantıklı değil. Kan tahlilinizde eksik varsa çıkar zaten ve ona göre alabilirsiniz. Mesela B12 eksiğiniz varsa açığı kapatana kadar alırsınız ve faydasını da görürsünüz elbette ama hayatınızı vitaminlere ve gıda takviyelerine bağlı olarak geçirmek yerine onlara ihtiyaç duymayacak veya en az ihtiyaç duyacak şekilde devam edebilmek en doğrusudur. Bunu da sağlamanın en önemli kısmı hareketli bir yaşam. Eğer benim gibi işiniz gereği oturuyorsanız o zaman da bir şekilde spor yapmanız lazım. Beslenme ve uyku kalitesi ile beraber spor yapmak bir çok fiziksel ve ruhsal hastalığı önlemeye yardımcı olur ve yaşlanınca kambur dolaşmazsınız. Hatta bazı yaşıtlarınız yürüyemezken siz turlara katılırsınız. Sonuç olarak geleceğimizi elbetteki bilmiyoruz, çok sağlıklı da olsak belki bir kaza geçirip ömür boyu felç kalabiliriz ama böyle bir şeyin başımıza gelip gelmeyeceğiniz de bilmediğimiz için biz her daim yaşam kalitemizi arttırmak için elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız. Kaç yıl yaşayacağımızı belki değiştiremeyiz ama nasıl yaşayacağımızı değiştirebiliriz...
Tıraş ile vitamin ve gıda takviyesi alımını ilişkilendirdim ve şunu söylemek istiyorum. Sağlığına dikkat etmeden yaşayıp sürekli vitamin ve gıda takviyesi kullanmak tıpkı kartuşlularla tıraş olup sonrasında ciltte oluşan sorunlar için dermatoloğa gitmeye ve onun verdiği ilaçlar ile tedavi olmaya benziyor. Tıraş tarzınızı yani hayat tarzınızı değiştirmediğiniz sürece bu kısır bir döngü gibi devam eder. Hatta uzun vadede kullanıma bağlı yan etkiler görülür. Ancak, geleneksel şekilde tıraş olursanız bu sorunlarla karşılaşma olasılığınız hemen hemen hiç olmaz ve daha hafif takviyelerle (aftershave gibi) mutlu mesut yaşarsınız
TemeT NoscE