25/07/2021, Saat: 08:35
(23/07/2021, Saat: 15:12)ekindgn Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Geleneksel tıraşa başladığım ilk zamanlarda deneyimlediğim yıllardan sonra berbere gitme ile ilgili anımı Geltir’e yazmıştım. Uzunca süre geçti aradan.. Bu süre zarfında geleneksel tıraşa dair pek çok ürün ve ekipmanı deneme şansım oldu, onlarca kez tıraş oldum: geleneksel tıraşın nasıl bir keyif/hobi olduğunu ve neredeyse her hobide olduğu gibi bununda bir sonunun olmadığını, dahası, çok iyi bildiğinizi zannettiğiniz pek çok durumun aslında sizin için yeni bir bilgi olabildiğine şahit oldum. Hobinin maddi değeri yüksek ürün/ekipmanlarla değil, kişinin tıraş esnasında nasıl konforlu ve keyifli bir tıraşla alakalı olduğunu, en pahalı sabunun size uymadığı zaman canınızın nasıl da yanabildiğini öğrendim bu süre zarfında. Bu işin tıraş kısmı: daha da önemli bölümü ise bu hobi sayesinde bu hobiye çok az sayıda sahip olan/sahip çıkan insanların iletişimlerinin ve varlıklarının tıraştan daha da önemli olduğunu fark ettim. Ben Ankara’da yaşayan birisi olarak kalabalık ve güzel bir grupla tanışma/dost olma şansına eriştim. Aylık olarak yapılmaya çalışılan buluşmalarda dikkatimi çeken nokta herkesin birbirine saygı duyması ve iletişimin/kibarlığın en üst seviye de olması. Bu, geleneksel tıraş camiasının neredeyse tamamında gözlemledim ki forumda yapılan tartışmaların çoğunluğunda bu seviye herkes tarafından korunmaya çalışıldı. Belirttiğim durum, bu hobinin insanın cildine iyi geldiği gibi kişiliğine/gelişimine de iyi geldiğini fark ettirdi bana; iyi ki de öyle olmuş, iyi ki de geleneksel tıraşla tanışmışım dedim bir kez daha.Komşum güzel yazı için teşekkürler. Müsaadenizle ben de yazınızın altına imza atmak isterim. Maksadımız gönüller hoş olsun, gönüller bir olsun.
2 gün önce evdeyken (Muğla-Milas-Ören) her yıl yaptığım gibi köydeki berberime (Berber Musti: deniz kenarında, sessiz sakin, temiz bir dükkan) gittim ve çıkışta bunları düşündüm. Mustafa abinin alışık olduğu yeşil astra, ustura, yanımda götürdüğüm beyaz proraso ve normal çeşme suyuyla tıraş olurken kahkahalar yankılandı ufacık dükkanın içinde her zaman olduğu gibi, sessizliği gülümsemeler ve kahkahalar doldurdu köpüklerin ve ustura geçişlerinin arasında. Sıfır tahriş ve 2 perdede işlemler tamamlanırken:
**Sana geçen sene getirdiğim Proraso Sandal nasıldı, beğendin mi? Diye sordum, cevap geldi hemen.
**Kokusu mest etti, sakalı iyi yumuşatıyor gerçekten. Ama, Arko arayan çok diyor yine de.
**Neden ki? diye sorunca cevabımı aldım,
**Adam öyle mutlu, Arko’yla…
Bu son cümle her şeyin özeti aslında, öyle ya da böyle, biz nasıl mutlu olabiliyorsak..
JSN-L21 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Her belirleme değillemedir.