Danidom Tarihçesi | Danidom (Eurostil) Tıraş Fırçası İncelemesi | Danidom Röportajı

[tiffanygt]

@"tiffanygt" Halil, eline emeklerine sağlık.

Yazının tamamını okudum.

Öncelikle çok fazla üzerinde konuşulmamış bir ürünü tanıttığın için teşekkür ederim. Marka bildiğim bir marka olmasına karşın, tarihini ve geçmişini sayende öğrenmiş olduk. Düğümleri gerçekten kaliteli, sap tasarımı klasik İspanyol tarzı. Çok fazla tarzım olmamasına karşın, nostaljik hissettirdiği bir gerçek. Vie Long markasında da benzer saplar görmekteyiz.

Röpörtaj kısmında üreticiye katılmadığım birkaç husus var. Öncelikle domuz kılı her ne kadar masaj etkisi yüksek- yüksek omurgalı bir kıl türü olsa da bir düğüm başına yerleştirilebilecek ortalama kıl adeti, aynı ebattaki bir porsuk kılından çok daha azdır. Aksi halde o derece yoğun düğümlü ve güçlü omurgalı sert bir domuz kılı fırçayı kullanabilmek mümkün olmazdı zaten.  Porsuk kılı fırçalarda kıl boyunun kısa olması masaj etkisine etki edecek değişkenlerden biri. Daha önemlisi kıl tipi, düğüm yoğunluğu ve düğümün birleştirilme esnasındaki yapıştırılma metodu. Bunların hepsinin optimum düzeyde olduğu bir porsuk kılı fırçanın masaj etkisi, benzer düğümdeki bir domuz kılı fırçadan düşük olmayıp, bilakis daha fazladır. Çünkü domuz kılı fırçanın düğüm yoğunluğunun daha düşük ve kıl boyunun da fırçanın kullanılabilmesi adına daha uzun ayarlanması gerekmektedir. (Optimum verimlilik şartları dahilinde üretildiği varsayımı adı altında) . Porsuk kılı fırça düğüm ölçüleri konusunda İngiliz Simpson markası kullanılan kıl türüne göre en optimum düğümleri üreten firmalardandır. Şayet denemedilerse Simpson fırçalarını denemelerini tavsiye ederim.

Bir diğer husus olan fırça ebatlarının büyüme mevzusu aslında son 15 yılın gündemi olup, tıraş fırçası endüstrisi için yeni bir konudur. Somerset dönem Simpson ve Lee Sabini öncesi Rooney grubunda da büyük ölçülü bugün de üretilmeye devam eden fırçalar olmasına karşın o dönem ki tercih trendleri daha küçük ölçekli fırçalar lehineydi. Geleneksel tıraşın tekrar altın çağlarını yaşamaya başlayacağı 2000'li yıllar sonrası oyuna giren Amerikalı'lar her konuda olduğu gibi bu alanda da büyük iyidir mantığıyla, '' en büyüğü en pahalısı en iyisidir ve en pahalısını ben almalıyım. Çünkü benim param var'' tadında yaklaştıkları geleneksel tıraş çizgisinde de üreticileride daha büyük ürünler üretmeye yönlendirdiler. Dünya'da da talep forumlarının da etkisiyle bu şekilde ilerledi. Ülkemizde de çok farklı değil. Bu konu uzun bir konu. Yukarıda yazdığım konu daha farklı yönleriyle de ayrı bir başlık altında tartışılmayı hak ediyor. Aksi halde sadece bu kısmıyla sığ kalacak ancak konuyu dağıtmayayım. Fırça da ölçü seçimi tamamen kişisel zevklere bağlı ancak şahsım adına kazık gibi açılmayan, ölçüsüne göre aşırı kısa düğümlü yüzde akışı düşük süpürge sapından hallice fırçaları kullanmaktan zevk almıyorum.

İncelemeyi yazdığın ve bu markanın tanınmasına vesile olduğun için tekrardan teşekkür ederim.

Abi asıl ben teşekkür ederim, zaten daha evvelinde de hep fikir alışverişinde bulunuyorduk yazımda da belirttiğim gibi; ancak konunun yayınlanmasıyla röportaja dair belirli hususlarda düşüncelerini aktarman çok çok faydalı oldu. Forum düşüncesi esasen bu yönüyle çok güzel, yani bir beyin fırtınasını mümkün kılıyor herhangi bir hususta. Öte yandan fırça boyutu hakkındaki tespitlerini de çok doğru buluyorum, hakikaten de geçmişe baktığımızda bugünkü denli büyük fırçalara çok nadir rastlıyoruz. Hatta geçmişte "büyük" olarak addedilen fırçalar 'büyük' ise, bugünküler 'canavar' boyut vs. olmalı diye düşünmekten kendimi alamıyorum zaman zaman. İşin bir de sosyal medya yönüne bakmalı mıyız bilmiyorum, çünkü forumlar ya da Instagram, Facebook gibi mecralarda tıraş üzerine açılan sayfalar da bu süreci etkiledi gibi geliyor. Yani, bir Wee Scot ile Chubby 3'ün beğeni alabilme olasılığı bir değil gibi. Bu, iki uç noktadan bir örnek oldu tabii ama aynı şey Berkeley ile Chubby 2 için de söylenebilir mesela. Yani "Büyük olsun bizim olsun" motivasyonu var gerçekten tıraş dünyasında ve elbette kişisel de bir tercih bu; ancak şahsen kullanışlı bulmamakla birlikte (lokal çalışmayı büyük ölçüde zora sokuyor) kıl tipine göre de yüzü rahatsız edebileceği kanısındayım.

Elinize, emeginize saglik. Peeling etkisini cok sevdigim halde, ekseriyetle yuzde kopurtme yapan biri olarak domuz kili fircalarin cildimi tiras oncesi tahris ettigini farkettigimden beri genellikle sentetik ve nadiren de porsuk kullaniyorum. Ama domuz kili severler icin firmanin guzel urunleri varmis.

Yorumunuz için teşekkür ederim. Normalde ben de benzeri bir sebepten ötürü ekseriyetle porsuk kullanmaya başlamıştım; ancak bu fırça gerçekten SOC denli bir yumuşaklığa sahip, o yüzden herhangi bir rahatsızlık yaşamadım. Birkaç tıraştan sonraki performansı bile ilk tıraşına göre çok daha iyi oluyor bu arada. Firmayla tanış olmanıza çok sevindim, gerçekten güzel ürünleri var. O sap tasarımını herhangi bir ticari kaygı olmaksızın bu günlere -belirli değişiklikler olmuş olsa da- getirebilmeleri gerçekten takdire şayan.

Ne kadar emek dolu bir yazı. Bir o kadar da özenle yazılmış ki zevkle okudum. Elinize emeğinize sağlık, teşekkürler.

Beğenmenize çok sevindim, teşekkür ederim değerli yorumunuz için.

Ekran karşısında uzun yazıları okuyamayan ben bu yazıyı sonuna kadar keyifle okudum, teşekkür ederim.
Fırçayı en iyi algılayabilmemi sağlayan Jaguar 783 ile karşılaştırma fotosu oldu: Jaguar 783'ün daha fazla sayıda kıla sahip olması gerektiğini düşünürdüm her kullanışımda. Keyifli fırçalar olduğunu hissettim..

Saygılarımla @"tiffanygt"

Ekin Bey, çok teşekkür ederim öncelikle. Beğenmiş ve keyif almış olmanıza çok sevindim. Türk fırçalarımızın yeri her zaman ayrı bende, çünkü knotu sapa yapıştırmalarıyla ve yoğunlukla da alakalı olarak diğer ülkelerde çıkan fırçalardan farklı bir karakter sergilemesiyle özel olduğunu düşünüyorum. Kılların işlenmemiş olması hasebiyle ilk tıraşlarda işlenmiş bir kıl kadar yumuşak olmuyorlar; ancak zamanla kullanıcısının yüzünde "yoğrulduğu" zaman açılıp tam performanslarına kavuşuyorlar. Kullanılası ve dolapta mutlaka bir tane olsun istediğim fırçalar kesinlikle. Ancak Semoguevari bir şeyler denenmek isteniyorsa, hesaplı olsun deniliyorsa Danidom'un fırçaları biçilmiş kaftan diyebilirim. Keşke Türkiye'de distribütörlüğünü almış birisi de olsa.

Saygı bizden, tekrar teşekkürler.