31/03/2014, Saat: 11:42
Bu konu daha önce pek çok kez konuşuldu. Numaraların sebebi honlama taşlarının durumunu kontrol etmek için. Jiletlerin tek tek kesilmeden önce şerit halinde hem üst hem alt ağızları; sağlı sollu 2 yuvarlak dönen honlama taşı şeklinde bileme sisteminden hızlıca geçerek bilenir ve honlanır. Yani üstte 2 taş, altta 2 taş olarak 4 taş vardır sistemde. Bu şekilde aynı anda yaprak jiletin, iki ağzının da iki tarafı da aynı açıda bilenmiş olur. Bundan sonra tek tek kesilir, dezenfekte edilip, yağlanır ve paketlenirler.
Üreticiler üretim partisinden belli aralıklarla test jiletleri ayırıp bunları keskinlik testine sokup, ağızlarını mikroskopta incelerler. Eğer iki ağzın 4 yanağından herhangi birinde taşlama tutarsızlığı, bozukluğu, çapaklanma, kılağı sıkıntıları varsa, ilgili numaraya bakarak hangi taşta sorun olduğunu görür ve bileme sistemini açarak o taşta düzeltme, yenileme yaparlar. Çünkü honlama taşlarının yüzeyinde istenmeyen ufacık bir dış madde, çapak dahi olması durumunda yüzlerce hatta belki binlerce jiletlik bir partide sorunlu aızlar olabilir. Kalite kontrole önem veren markalarda kutu içinden çıkan jilet keskinliği tutarlılığı iyi iken, buna fazla dikkat etmeyen üreticilerin jiletlerinde paketten çıkan jiletlerin bir iyi , bir kötü dengesiz şekilde çıkabileceğini görürüz. Bazen aldığımız bildiğimiz aynı marka jiletler, daha önce kullandıklarımızdan daha kötü çıkabilir bu da o seride şansımıza kötü honlama taşlarından geçmiş, vasat parti jiletler gelmiş olmasındandır.
Her bileme ve honlama taşı yeni kullanıldığında olduğundan agresif olur. Daha kötü ağız verir. Kısa bir süre açılma evresi gerektirir. Ayrıca belli bir süre kullanımdan sonra çapı değiştikçe ya da yüzeyi metal tozları ve kirle kirlendikçe, ağız kalitesi yine bozulur. Dolayısıyla bileme sisteminde honlama taşlarına ne kadar özen gösterilip, sık değiştirilirse, bizim elimize geçen jiletler de kutuya, partiye göre o kadar tutarlı olur.
Örneğin rapira, yerli üretim permasharp, zaza aristokrat gibi jiletleri düşünelim, bir de feather, gillette 7 oclock sharp edge, bolzano gibi jiletleri düşünelim.
Üreticiler üretim partisinden belli aralıklarla test jiletleri ayırıp bunları keskinlik testine sokup, ağızlarını mikroskopta incelerler. Eğer iki ağzın 4 yanağından herhangi birinde taşlama tutarsızlığı, bozukluğu, çapaklanma, kılağı sıkıntıları varsa, ilgili numaraya bakarak hangi taşta sorun olduğunu görür ve bileme sistemini açarak o taşta düzeltme, yenileme yaparlar. Çünkü honlama taşlarının yüzeyinde istenmeyen ufacık bir dış madde, çapak dahi olması durumunda yüzlerce hatta belki binlerce jiletlik bir partide sorunlu aızlar olabilir. Kalite kontrole önem veren markalarda kutu içinden çıkan jilet keskinliği tutarlılığı iyi iken, buna fazla dikkat etmeyen üreticilerin jiletlerinde paketten çıkan jiletlerin bir iyi , bir kötü dengesiz şekilde çıkabileceğini görürüz. Bazen aldığımız bildiğimiz aynı marka jiletler, daha önce kullandıklarımızdan daha kötü çıkabilir bu da o seride şansımıza kötü honlama taşlarından geçmiş, vasat parti jiletler gelmiş olmasındandır.
Her bileme ve honlama taşı yeni kullanıldığında olduğundan agresif olur. Daha kötü ağız verir. Kısa bir süre açılma evresi gerektirir. Ayrıca belli bir süre kullanımdan sonra çapı değiştikçe ya da yüzeyi metal tozları ve kirle kirlendikçe, ağız kalitesi yine bozulur. Dolayısıyla bileme sisteminde honlama taşlarına ne kadar özen gösterilip, sık değiştirilirse, bizim elimize geçen jiletler de kutuya, partiye göre o kadar tutarlı olur.
Örneğin rapira, yerli üretim permasharp, zaza aristokrat gibi jiletleri düşünelim, bir de feather, gillette 7 oclock sharp edge, bolzano gibi jiletleri düşünelim.
http://tiraskeyfim.blogspot.com/
http://saklinotalar.blogspot.com/
http://saklinotalar.blogspot.com/