18/06/2014, Saat: 09:09
Yaptığınız uygulamada şöyle bir sorun var. Bildiğiniz üzere ustura içbükey şekilde taşlanıyor, ve kesici ağza doğru indikçe ağız giderek inceliyor. İç bükey usturalarda asıl tıraş için kullanılabilir ince kısım orjinal ağızlarının ucundan yukarıya doğru 2-3mmdir en fazla. Bundan yukarıya doğru çıkıldığından singing bile olsa artık et kalınlığı çok fazla olmaya başlar.
İkinci olarak sırt kalınlığı değişmeyip, ağız boyu neredeyse yarı yarıya düştüğünden honlama sonrasında ağızda olması gereken bileme açısı iki kat küt olur. Usturanın sırt eni ve ağız boyu belirli standartlara göre yapılmıştır. Her çeliği toleransına göre ayarlanmıştır. Böyle bir uygulama bu denge tamamen bozulur.
Dolayısıyla elimizde hem et kalınlığı fazla, hemde kesme açısı küt bir ustura çıkmış olur. Bu tıraş etmez mi, çeliğine göre eder belki, ama tıraşı çok daha kaba olacaktır. Bunun yanında elde edilen nihai keskinlik oldukça düşük olacak ve ustura olması gereken veriminin en fazla %40-50sini verebiliyor olacaktır. Dorkoların ne kadar sert ve tok çeliğe sahip olduğunu da düşünürsek tıraşının eski haline göre ne kadar rahatsız hale gelmiş olduğunu anlamak zor değil.
Özetle bu kadar ciddi kırıklara sahip olup, ağzından bu kadar fazla parça kaybetmiş usturalar restoreye uygun değildir. Zarf açacağı veya meyve bıçağı olarak kullanılabilirler. Ağızdaki kırık en fazla şu aşağıdaki gibi 2-3mm olmalı ki eski haline yakın bir verim verebilsin, fazlasından tatminkar sonuç almak mümkün değildir.

Böyle hasarlı bir usturayı verimli hale getirmek için kırık temizlendikten sonra, hem sırt 2-2,5mm civarı inceltilmeli, hem de ağzı içbükey olarak tekrar ciddi derecede taşlanmalı ki eskisine yakın tıraş performansını yakalayabilsin, o bile garanti değil çünkü ağız boyu misal 5/8den 3/8'e düşmüş gibi oluyor.
İkinci olarak sırt kalınlığı değişmeyip, ağız boyu neredeyse yarı yarıya düştüğünden honlama sonrasında ağızda olması gereken bileme açısı iki kat küt olur. Usturanın sırt eni ve ağız boyu belirli standartlara göre yapılmıştır. Her çeliği toleransına göre ayarlanmıştır. Böyle bir uygulama bu denge tamamen bozulur.
Dolayısıyla elimizde hem et kalınlığı fazla, hemde kesme açısı küt bir ustura çıkmış olur. Bu tıraş etmez mi, çeliğine göre eder belki, ama tıraşı çok daha kaba olacaktır. Bunun yanında elde edilen nihai keskinlik oldukça düşük olacak ve ustura olması gereken veriminin en fazla %40-50sini verebiliyor olacaktır. Dorkoların ne kadar sert ve tok çeliğe sahip olduğunu da düşünürsek tıraşının eski haline göre ne kadar rahatsız hale gelmiş olduğunu anlamak zor değil.
Özetle bu kadar ciddi kırıklara sahip olup, ağzından bu kadar fazla parça kaybetmiş usturalar restoreye uygun değildir. Zarf açacağı veya meyve bıçağı olarak kullanılabilirler. Ağızdaki kırık en fazla şu aşağıdaki gibi 2-3mm olmalı ki eski haline yakın bir verim verebilsin, fazlasından tatminkar sonuç almak mümkün değildir.

Böyle hasarlı bir usturayı verimli hale getirmek için kırık temizlendikten sonra, hem sırt 2-2,5mm civarı inceltilmeli, hem de ağzı içbükey olarak tekrar ciddi derecede taşlanmalı ki eskisine yakın tıraş performansını yakalayabilsin, o bile garanti değil çünkü ağız boyu misal 5/8den 3/8'e düşmüş gibi oluyor.
http://tiraskeyfim.blogspot.com/
http://saklinotalar.blogspot.com/
http://saklinotalar.blogspot.com/