(Cem Sultan'ın Vatikan'daki sürgünlüğünde bir grup tablosu içindeki yüzü)
Geçenlerde Fatih Sultan Mehmed'in oğulları arasındaki taht kavgasına dair bir belge mektuptan bahsetmiştik.
Cem Sultan olayı içerdiği dramla ülke halkını o zamandan bu yana etkilemiştir.
Taht söylendiği gibi Cem Sultan'ın doğal hakkı değildi, II. Beyazıd'la ilgili düzenleme önceden yapıldıysa da, Topkapı Sarayı'ndaki güç kavgasından dolayı birbirine düşmüş vezirlerin Cem'i dahliyle olay bu şekilde gelişir.
Abisine yenilen Cem Sultan önce Rodos Şövalyelerine sığınır, yıllar sonra oradan Vatikan'a gönderilir ve Papa'nın elindeki esaret yılları başlar. Bu sürgünlük yıllarının başında Mekke'ye giderek Hacı olur. Osmanlı Hanedanında Hacı olmuş ilk hanedan üyesidir.
Zehirlenerek ölmeden önce yazıp maiyetindekilerden birine verdiği vasiyet notunda 'öldüğümde Abime haber verin, tabutumu bu kafir ülkelerinde bıraktırmasın, ülkeme geri götürsün' diye yazar. Öldükten sonra naaşı İtalya'dan getirilerek Bursa'da yukarıda resimlerini gördüğünüz türbeye gömülür.
Sürgünlüğü sırasında Abisi Bayezid'e mektuplar yazar Cem Sultan.
Şiir olarak yazdığı ve abisi II. Bayezid'in de şiirle karşılık verdiği bir mektuplaşmayı aşağıya ekledim.
(Bu arada bir bilgi vereyim: şiir yazan ve önemli divanları olan bir çok Osmanlı Padişahı vardır ama Osmanlı Padişahlarından ilk şiir yazan kişi, (kendileri de şair olan Büyük Fatih'in babası ve Cem ile Bayezid'in dedesi olan) Padişah II. Murat'tır. )
Mektuplar:
Cem Sultan'dan abisi Padişah II. Bayezid'e: (Hacca gittiğini özellikle belirterek bunu yapan ilk Osmanlı hanedan üyesi sıfatıyla bir üstünlük kurma çabası vardır bu mektupta)
“Sen pister-i gülde yatasın şevk ile handan
Ben hicr ile bâlin edinem hârı. Sebeb ne?
Bu saltanat-ı dünye ola bu adle mukârin
Hacc’ül-Harameyn anı talep kılsa, acep ne?"
(Sen gül döşekte keyifle, güle oynaya yatarken
Ben çölde dikenleri yastık edeceğim. Sebep ne?
Bu dünya saltanatı adaletle paylaştırmayı emrediyor.
Hacca giden kişi talep etse, ne olur?)
II. Bayezid, kardeşi Cem’e şöyle cevap verir:
“Çun ruz-ı ezel kısmet olunmuş bize devlet,
Takdire rıza vermeyesün böyle sebep ne?
Hacc-ül harameynim diyüben da’vi kılursun,
Ya saltanat-ı dünyeviye bunca talep ne?"
(Madem devlet bize ezelden kısmet olunmuş
Allah’ın bu takdirine razı olmak istemeyişine sebep ne?
Mekke ve Medine’yi ziyaret etmekle (Hacı olmakla) da övünüyorsun
Öyleyse dünya saltanatına bunca talep ne?)
Sent from my iPad using Tapatalk
Geçenlerde Fatih Sultan Mehmed'in oğulları arasındaki taht kavgasına dair bir belge mektuptan bahsetmiştik.
Cem Sultan olayı içerdiği dramla ülke halkını o zamandan bu yana etkilemiştir.
Taht söylendiği gibi Cem Sultan'ın doğal hakkı değildi, II. Beyazıd'la ilgili düzenleme önceden yapıldıysa da, Topkapı Sarayı'ndaki güç kavgasından dolayı birbirine düşmüş vezirlerin Cem'i dahliyle olay bu şekilde gelişir.
Abisine yenilen Cem Sultan önce Rodos Şövalyelerine sığınır, yıllar sonra oradan Vatikan'a gönderilir ve Papa'nın elindeki esaret yılları başlar. Bu sürgünlük yıllarının başında Mekke'ye giderek Hacı olur. Osmanlı Hanedanında Hacı olmuş ilk hanedan üyesidir.
Zehirlenerek ölmeden önce yazıp maiyetindekilerden birine verdiği vasiyet notunda 'öldüğümde Abime haber verin, tabutumu bu kafir ülkelerinde bıraktırmasın, ülkeme geri götürsün' diye yazar. Öldükten sonra naaşı İtalya'dan getirilerek Bursa'da yukarıda resimlerini gördüğünüz türbeye gömülür.
Sürgünlüğü sırasında Abisi Bayezid'e mektuplar yazar Cem Sultan.
Şiir olarak yazdığı ve abisi II. Bayezid'in de şiirle karşılık verdiği bir mektuplaşmayı aşağıya ekledim.
(Bu arada bir bilgi vereyim: şiir yazan ve önemli divanları olan bir çok Osmanlı Padişahı vardır ama Osmanlı Padişahlarından ilk şiir yazan kişi, (kendileri de şair olan Büyük Fatih'in babası ve Cem ile Bayezid'in dedesi olan) Padişah II. Murat'tır. )
Mektuplar:
Cem Sultan'dan abisi Padişah II. Bayezid'e: (Hacca gittiğini özellikle belirterek bunu yapan ilk Osmanlı hanedan üyesi sıfatıyla bir üstünlük kurma çabası vardır bu mektupta)
“Sen pister-i gülde yatasın şevk ile handan
Ben hicr ile bâlin edinem hârı. Sebeb ne?
Bu saltanat-ı dünye ola bu adle mukârin
Hacc’ül-Harameyn anı talep kılsa, acep ne?"
(Sen gül döşekte keyifle, güle oynaya yatarken
Ben çölde dikenleri yastık edeceğim. Sebep ne?
Bu dünya saltanatı adaletle paylaştırmayı emrediyor.
Hacca giden kişi talep etse, ne olur?)
II. Bayezid, kardeşi Cem’e şöyle cevap verir:
“Çun ruz-ı ezel kısmet olunmuş bize devlet,
Takdire rıza vermeyesün böyle sebep ne?
Hacc-ül harameynim diyüben da’vi kılursun,
Ya saltanat-ı dünyeviye bunca talep ne?"
(Madem devlet bize ezelden kısmet olunmuş
Allah’ın bu takdirine razı olmak istemeyişine sebep ne?
Mekke ve Medine’yi ziyaret etmekle (Hacı olmakla) da övünüyorsun
Öyleyse dünya saltanatına bunca talep ne?)
Sent from my iPad using Tapatalk