24/08/2020, Saat: 13:49
Galat-ı meşhur, kelime veya deyimlerin yaygın olarak yanlış bir biçimde kullanılması sonucu, doğrusunun yerini alması halidir. "Herkesin doğru bildiği yanlış" denebilir. Kaynak: Vikipedi
Günümüz konuşma dilinde, bazı kelime ve söz öbekleri, bir takım ses mutasyonlarına uğrayarak asıl anlamından uzaklaşmış, buna karşılık yaygın kullanımı genel kabul görmüştür. Bu mutasyona uğramış kelime ve deyimler üzerinde bir arkeolojik çalışma yapıldığında ortaya ilginç bilgiler çıkabiliyor.
İşte bunlara bir örnek; BAŞIN SAĞOLSUN
Bir yakını vefat eden kişiye teselli veya üzüntüsünü paylaşma babında söylene durur.
Şöyle bir baktığımızda "ölen öldü, sen sağ ol" ya da "kalan sağlar bizimdir" gibi aslında ölüm acısı yaşayan birisi için pek de yerine oturmayan bir anlam içeriyor. Hatta yakını vefat eden kişi de buna "dostlar sağolsun" gibi bir karşılık verir. Hani böyle "eyvallah, aman sizlere bir şey olmasın" gibi ilginç bir ifade.
Fakat kelimeler üzerine biraz araştırınca, eski anadolu türkçesinde, "baş" kelimesinin "yara" anlamına geldiği görülüyor. Diğer taraftan "sağalmak", şifa bulmak, iyileşmek anlamında. Yani deyimin aslı "başın sağ olsun" değil, "başın sağalsın". Yaran tez zamanda iyileşsin, acın dinsin anlamında bir temenni sözü. Deyim zamanla evrilerek farklı bir hale dönüşmüş.
Başlığa katkı yapacak komşularla, ilginç bilgilere sahip olabileceğimizi düşünüyorum.
Günümüz konuşma dilinde, bazı kelime ve söz öbekleri, bir takım ses mutasyonlarına uğrayarak asıl anlamından uzaklaşmış, buna karşılık yaygın kullanımı genel kabul görmüştür. Bu mutasyona uğramış kelime ve deyimler üzerinde bir arkeolojik çalışma yapıldığında ortaya ilginç bilgiler çıkabiliyor.
İşte bunlara bir örnek; BAŞIN SAĞOLSUN
Bir yakını vefat eden kişiye teselli veya üzüntüsünü paylaşma babında söylene durur.
Şöyle bir baktığımızda "ölen öldü, sen sağ ol" ya da "kalan sağlar bizimdir" gibi aslında ölüm acısı yaşayan birisi için pek de yerine oturmayan bir anlam içeriyor. Hatta yakını vefat eden kişi de buna "dostlar sağolsun" gibi bir karşılık verir. Hani böyle "eyvallah, aman sizlere bir şey olmasın" gibi ilginç bir ifade.
Fakat kelimeler üzerine biraz araştırınca, eski anadolu türkçesinde, "baş" kelimesinin "yara" anlamına geldiği görülüyor. Diğer taraftan "sağalmak", şifa bulmak, iyileşmek anlamında. Yani deyimin aslı "başın sağ olsun" değil, "başın sağalsın". Yaran tez zamanda iyileşsin, acın dinsin anlamında bir temenni sözü. Deyim zamanla evrilerek farklı bir hale dönüşmüş.
Başlığa katkı yapacak komşularla, ilginç bilgilere sahip olabileceğimizi düşünüyorum.