25/04/2021, Saat: 13:34
Muhle firması 1945 yılında Doğu Almanya’nın Stützengrün şehrinde kurulmuş bir aile şirketidir. Kurucusu Otto Johannes Muller' in torunları olan Christian - Andreas Muller kardeşler tarafından ticari faaliyeti devam etmektedir.
İncelemesini yapacağım model olan Rocca 2016 yılında piyasaya sürüldü. Forumumuzda da ilgili modelin tanıtım başlığı bulunmakta olup , o günden bugüne değin kronolojik seyrini merak edenler aşağıdaki link üzerinden ilgili başlığı da okuyabilirler.
http://geltir.com/showthread.php?tid=7744
Rocca kelimesi İtalyanca'da kale anlamına gelmektedir. Üreticinin motto'su kale gibi sağlam bir tıraş aleti imal ettikleri yönündedir. Elimdeki tıraş aleti Rocca serisinin tamamı 316L çelikten imal, mat görünümlü v4 versiyon R94 modeli. Bu ailede ayrıca R95- Huş ağacı , R96 yarı siyah sap dlc kaplama ve tamamı siyah olan JET siyah-dlc kaplama modeli gibi değişik sap ve renk alternatifleri de bulunmaktadır.
V1, V2, V3, V4, Vxxx??? Nedir bu versiyon muhabbeti?
(kullanıcılara ait fotoğraflar olup , alıntıdır.)
Muhle 2016 da Rocca'yı tanıttığı günden bugüne değin çeşitli üretim metodu değişikliklerine giderek ilk versiyonla, bugünkü versiyon arasında birtakım küçük farklılıklar ortaya çıkardı. İlk üç versiyonda metal enjeksiyon kalıp (MIM) metoduyla üretim yapan Muhle, son versiyonda tamamı CNC' de işlenmiş tabla ve üst kapak modeline geçiş yaptı. Yaptığım araştırmalarda kullanıcılar v3 ve v4 kafaların birbirine çok benzer neticeler verdiğini ancak v1-v2 kafayla daha sonra üretilen v3-v4 kafalar arasında agresiflik farkları olduğunu belirtiyorlar. Ayrıca jilet tutuşta dalgalanma, vida kırılması, jilet tutan üst tabla pinlerinin kırılması gibi kullanıcı şikayetlerini de yerli-yabancı forumlarda gözlemledim. Kendim tecrübe etmediğim için bu noktada herhangi bir bilgi aktarımı yapmayı uygun görmüyorum. Aksini tecrübe etmiş arkadaşlar daha doğru bilgi vereceklerdir. Bu noktada incelemenin ilk eleştirisi bu versiyonlara yönelik olacaktır. Bu zamana kadar üretim kalitesi - kaplama kalitesi gibi detaylarla rakibi konumundaki firmalar arasında ön plana çıkan Muhle markası maalesef bu modelde kafa karıştırıcı bir süreç izlemiştir. Ben dahil olmak üzere birçok kişide demo alet izlenimi uyandıran; önceki versiyonlarının tam anlamıyla hazır olmadan piyasaya sunulmuş olmasını ve kullanıcı geri bildirimlerine göre model revizyonu yapılmasını nihai tüketiciye satış politikası açısından çok doğru bulmuyorum. İtirazlar gelebilir. Tıraş olarak bir fark yok denebilir. Değiştirmesinler o zaman? Benim eleştirim kafanın MIM metoduyla veya CNC olarak üretilmesine yönelik değil. Bu açıkcası hiç umrumda olan bir detay da değil. Yeni bir ürün piyasaya sunuyorsunuz. Gerekli arge ve deneme süreçlerini tamamlamalısınız. Bu aşamadan sonra üretici tercihi doğrultusunda ister MIM olarak üretilsin, ister CNC. Bu bazı arkadaşların tercih kriterini etkileyebilir, benim değil.Son kafa güncellemesinin 2020 de olduğu göz önüne alındığında 5 yılda dört kez üretim proseslerinin değişmesini nihai ürün olarak piyasaya sürülmüş bir modelde çok sağlıklı bulmuyorum. Bu neyin acelesiydi? Pazardaki kaçmaya başlayan trene yetişmenin acelesi olduğunu düşünüyorum. Aynı tıraş aletini aynı tüketiciye 10 kez satamayacağınız için yenilik getirmek, yeni şeyler üretmek ve yeni söylemlerle pazarlayıp satmak gerekiyor. Rocca'nın tanıtıldığı 2016'da birçok üretici artık çelik aletleri üretmeye başlamıştı. Wolfman, Above To Tie, Rockwell, Ikon, Rocnel gibi ismini zikretmediğim daha birçok butik üretici sahneye çoktan çıkmıştı.
Geçmişte de örnekleri yok muydu? Elbetteki vardı. R41'i hatırlayalım. Hiç kullanma şansı bulamadığım 2009- Fatip kafa agresif R41 , 2010 orta kesim karakterli açık tarak R41; geçmişte sahibi olduğum 2011 en agresif R41 ve 2013 sonrası üretilen ehlileştirilmiş 2011 model R41' de aynı tıraş aletleri değiller. Hatta 2010 ve öncesi tamamen farklı açık tarak bir kafa tasarımına sahipken, 2013 de 2011 üst tablası revizyona uğruyor. Kullanıcılar 2013'den sonra revizyon olmadığı için bu durumu hatırlamıyor olabilirler ancak geçmişte de benzer durumlar yaşanmıştı. Benim geleneksel tıraşa başladığım dönemde açık tarak 2010 üretimi R41'ler hala satıştaydı ancak satın almak nasip olmadı. 2009'a ben yetişmedim.
Şu detayı belirtmek de fayda var. Muhle'nin müşteri memnuniyeti gerçekten iyi düzeyde. Muhle Türkiye'nin de müşteri memnuniyeti politikası gördüğüm üzere gerçekten iyi. Firma V4' den sonra geriye dönük V1-V2 ve V3 no' lu başlıkları talep olması halinde değiştirdiğinin de altını çizmek isterim.
Pandora'nın kutusu açılsın mı ?
Kutuyu açtık. İki katlı kartondan oluşan bir kutu bizi karşılıyor. Üst kısımdaki beyaz karton kılıfı çıkardığımızda, alışageldiğimiz gri renkli Muhle karton kutusu çıkıyor. Kutu içinden tıraş aleti, kullanım kılavuzu ve bir adet Muhle marka yaprak jilet çıkıyor. Tatmin edici mi ? Değil. Yine ' de kendisinden neredeyse üç katı daha pahalı Rex Ambassador'un sigara paketinden hallice kutusunu ( R serisiyle kutuyu değiştirmişler) göz önüne aldığımda kötü diyemem.
Fiziki yapı, jilet tutuş, sap ve ergonomi ?
Üç parçalı bir alet. Sap , orta tabla ve üst kapak'dan oluşmaktadır. 95 mm sap uzunluğu, 20 mm tabla ve üst kapak la birlikte toplam uzunluk 105 mm. (10.5cm ) Muhle'nin kendisi dahil olmak üzere gördüğüm tüm sitelerde ürün ağırlığı 80 gram olarak belirtiliyor. Bunu görünce açıkcası şaşırdım. Çünkü aleti elime aldığımda 80 gram olamayacak kadar ağır olduğunu farkettim. Kendi tartımla ölçtüğümde aletin ağırlığını 94 gram olarak ölçümledim. R94-R95 ve R96 modellerinin tamamı için ölçüler aynı. Daha kısa sap ve farklı ağırlıklı sap alternatifleri bulunmuyor. Bu noktada farklı sap alternatiflerini bünyesinde bulunduran rakibi konumundaki Razorock'un daha kullanıcı odaklı olduğunu belirteyim.
Basit, sade bir tasarım. Gösterişten uzak. Elimde bulunan R94 modelini canlı gördüğümde daha fazla beğendim. Fotoğraflarda çok beğenmediğimi ve soğuk bulduğumu itiraf edeyim. Yine de gördüğüm en güzel görsel tasarım olduğunu söyleyemem. Çığır açmıyor bu noktada. Sap ve orta tablanın birleştiği noktada '' MUHLE'' logosu lazer baskı yoluyla işlenmiş. Bal peteği motifi hoş detaylardan. Orta tabla'da köpük tahliye kanalı var ancak kanallari içindeki delikler vasıtasıyla tablanın alt kısmına doğru tahliyeye izin verecek boşluklar bulunmuyor. Köpük kanallardan yanlara doğru tahliye oluyor. Benzer örneklerini Merkur markasında da görmekteyiz ancak onlarda kanallar daha geniş.
Bal peteği motifiyle süslenmiş 14 mm kalınlığındaki sapın tutuş hissi güzel. Üzerindeki bu desen sayesinde parmaklarınızda batıcı bir hissiyat bırakmadan son derece iyi bir tutuş sağlıyor. Böylece eliniz ıslakken aletin kayıp düşmesine engel oluyor. Sap kalınlığı tutuşa pozitif etki edip, ergonomiyi bozmuyor olsa da sap uzunluğunun kendi kişisel tercihlerim ve tıraş teknik tercihlerim doğrultusunda daha kısa ve bir tık ince olmasını isterdim. Yine de büyük ellere sahip kişilerce bunun da bir tercih nedeni olabileceğini ve kişisel bir tercih unsuru olduğunu belirtmek isterim.
Bazı incelemelerde aletin ağırlık merkezinin ortada olduğu gibi yorumlar görmüş olsam da aletin ağırlık merkezi kafaya yakın bir pozisyonda. Elimdeki v4 model olan alet için orta tablanın altındaki Muhle lazer baskılı yazıyla, bal peteği desenli sap çizgisinin birleştiği noktada olduğunu belirtmek isterim. Forumda önceki versiyonlarda jilet tutuşuyla ilgili sorunlar yaşayan kişiler olduğunu gördüm. Elimde bulunan alet kusursuza yakın toleranslarda jilet tutuyor. Her iki tarafta da eşit ve simetrik. Yan kısımlardan çok hafif jilet taşması var ancak tehlike arz eden bir durum söz konusu değil.
Tıraş, tecrübe, agresiflik?
Aleti hem günlük, hem de günaşırı periyotlarda tıraş ederek tecrübe etme imkanım oldu. Bu aletle ilgili agresif yorumlarına katılmadığımı peşinen belirterek tıraş tecrübelerimi aktarmaya başlamak istiyorum. Alet bana göre orta üstü agresif olarak nitelendirebileceğim ancak agresif skalaya dahil etmeyeceğim bir noktada. Evet jilet hissettiriyor ancak bu hissiyat cilde saplarcasına hunharca bir konforsuz hissiyat değil. Üreticinin R89 ve R41 arası pozisyonlaması yerinde. Aleti denemeden önce okuduğum yorumlar neticesinde daha konforsuz bir tıraş aleti beklediğimi itiraf edeyim ancak Rocca bu konuda yanılttı beni. İki ve üç perdah tıraş olduğum günlük ve günaşırı tıraşlar neticesinde kullandığım keskin ve orta keskin jiletlerle tahriş sorunu yaşamadım. 30 derece açıyla oldukça kolay açı tutturulabilen bir alet. Ve bu açıyı da kafa tasarımından ötürü tıraş esnasında bozmak ekstra efor istiyor. Temiz bir tıraşı var ancak yine bazı incelemelerde gördüğüm yorumların aksine benzer agresiflik düzeyindeki aletlerle mukayese ettiğimde tıraş rutinimde perdah azaltacak kadar farklılık yaratmadı. Sapı serçe parmağım üzerine konumlandırarak rahat bir tutuş elde ettim. Düz-uzun ve çapraz çekişlerde sorun yaşamadım. Jilet kaydırarak (slide) çekiş gibi tekniklerde de başarılı buldum. Ama kanca tarzı çekişler, kısa çekişler ve ters çekişlerde daha kısa ve daha hafif bir sap tercih ederim. Bu Rocca ' da sorun yaşadığım anlamına gelmiyor. Sadece kişisel tercihimi belirtiyorum. Günlük ve günaşırı tıraşlarda tahliye kanallarıyla ilgili herhangi bir tıkanma sorunu yaşamadım ancak daha uzun periyotlu tıraşlarda tahliye sorunu yaşanabileceğinin sinyallerini alıyorum. Burun altında sorun yaşayan kişiler için de burun altı bölgesinde sorun yaşama ihtimalinizin zayıf olduğunu belirteyim. Tıraş esnasındaki ses geri bildirimi başarılı.
Fiyat ?
Renk ve sap modeli seçeneğine bağlı olarak 1000 TL -1250 TL arasında değişkenlik gösteriyor. Dönem dönem yapılan indirimlerle birlikte bu rakam modele bağlı 750 tl ya kadar geriliyor. Tabi konuştuğumuz rakamlar için döviz kurlarının da stabil gitmesi gerekiyor. Takriben 100-130 usd civarı fiyatlarla yurtdışı pazarında satıldığını belirteyim.
Sonuç olarak?
Muhle Rocca aleti tecrübe etmeden önce okuduğum birbirinden farklı yorumlar neticesinde ve kullandığı tasarım dilinin bana hitap etmemesinden ötürü ön yargılı olduğum ancak tıraş konforu olarak önyargılarımı yıkan bir alet oldu. Tercihen gün aşırı tıraş için uygun bulmakla birlikte günlük kullanılamayacak ölçüde agresif bir alet değil. Eğer hassas bir cilde sahip değilseniz cilt sakal yoğunluk ve yapınıza bağlı olarak düşük -orta keskin jiletlerle günlük tıraş için, daha keskin jiletlerle de daha uzun soluklu tıraş periyotlarında rahatlıkla kullanabileceğiniz bir tıraş aleti. Hassas ciltli kişiler daha düşük agresiflikte tıraş aletlerine yönelebilirler.
Muhle markasının tıraş camiası içindeki iyi durumda olan marka algısı, fiyatlarının rakip pozisyondaki birçok çelik tıraş aletine göre görece daha düşük konumlandırması, elimdeki V4 versiyonun incelemede de belirttiğim kriterler dahilinde stabilite sorunu olmaması ve yine incelemede aktardığım diğer detayları da göz önüne alarak benim tıraş olarak beğendiğim bir alet oldu. Çelik tıraş aleti almak isteyen kişilerin gündemine alabileceği bir model olduğunu düşünüyorum.
Ben satın alır mıyım? Elimin altında benzer nitelikli tıraş aletleri olmasaydı ve kısa saplı bir alternatifi olsaydı almayı düşünebilirdim ancak satın alma eylemimi tetikleyecek ölçüde etkilenmediğimi de belirteyim. Yine de zaman ne getirir bilinmez
Aleti denemem için tarafıma ulaştıran sevgili @tiffanygt Halil kardeşime de teşekkürlerimi sunarım.
Okuduğunuz için teşekkürler.
