Tıraş Aleti ve Ekipman İmalatı hk.

[Kasis Medya]

Değerli forumdaşlarım, kıymetli abilerim ve kardeşlerim, yakın zamanda kendi tıraş aletimi ve yan ekipman imalatına başlayacağım. sizlerden yardım talep ediyorum.

Malzeme olarak zamak başlık grubu ve zamak ve epoksi sap düşünüyorum. epoksi saplarda ise renk ve model çeşidini artırabilirim ve en önemlisi kişiselleştirme imkanı olacak. renk ve model gibi. zamanla zamaktan daha üst kalite malzemelere geçiş düşünüyorum.

bunun yanında ekipman olarak tıraş aleti jilet koruması, fırça sapı, standlar ve mini seyahat kutuları gibi ekipmanlarda olacak. Tasarımsal olarak şuan belli bir noktaya gelindi. kısa süre içinde prototip hazır olacak sonrası seri imalat.

gelelim asıl meseleye. siz üstadlar bir aletten ne beklersiniz?
-başlık nasıl olsun istersiniz?
-sapı nasıl olsun istersiniz?
-boyu ve ağırlığı nasıl olsun istersiniz?
bu tarz öneri ve görüşlerinizi bekliyor olacağım ve bu doğrultuda çalışmalara devam edeceğim.

Sağlıcakla kalınız.A

[Lord Sparhawk]

Merhabalar, böyle bir çabaya girmeniz ve bu konuda destek ve fikir almak için araştırmaya çıkmanız çok memnuniyet verici. Ülkemizde yeni yeni yerli üretim geleneksel tıraş gereçlerini görmeyi çok istiyoruz.

Kendi nacizane fikirlerime gelirsem,

1. Zamak riskli bir malzemedir. Zamak hazır mı alacaksınız, yoksa kendiniz mi karışım yapacaksınız bilmiyorum ama aşınma direnci yüksek ve tok bir alaşım olması lazım. Fazla gevrek bir zamak en ufak darbede ya da sapı fazla sıkmada vida kısmında kırılmaya/kopmaya sebep olabilir. Keza yeterince sert ve aşınmaya dirençli olmayan bir zamak da vida dişlerinde yalama yapacaktır. Eğer sadece plakaları zamak, üst plaka vidasını pirinç yapacaksanız o zaman üretim daha meşakkatli hale gelir ama çok daha sağlam bir üretim olmuş olur.

2. Ülkemizde hala çoğu kullanıcı ürünün dış estetiğine çok fazla kapılıyor. Ürünün nasıl tıraş ettiği, geri dönüşünün nasıl olduğu, tıraş tadının olup olmaması, balansı gibi konulardan ziyade materyaline, kaplamasında pürüz olup olmadığına bakılıyor. Bunlar özünde ikincil önemde olsalar da bazı kullanıcılar kendilerini bu sınırdan çıkaramıyorlar. Bu nedenle yapacağınız kaplama ve finisajı ne kadar özenle ve temiz yaparsanız ülkemiz pazarında o kadar başarılı olursunuz.

3. Ben şahsen makinelerde akrilik, epoksi gibi plastik aksamları tercih etmiyorum. Metal olması daha keyif veriyor. Bu zamak da olabilir, tornada çekilmiş pirinç ya da aluminyum'da. Özellikle aluminyum fiyatı, hafifliği ve kolay çalışılabilmesi sebebiyle güzel bir sap materyali. Bir makinenin balansını en çok etkileyen kısmı sapı oluyor. Sapı kafaya dengeli yaparsanız en genel kabül görecek bu olur. Sapı ağır yaparsanız kafa hafif kalır ki genelde elde hoş hissedilmeyen ve tıraşta acayip gelen bir dengesizlik verebilir. Benim sevdiğim balansın kafaya göre olması yani sapın daha hafif kalması durumunda ise, özellikle aluminyum veya içi boşaltılmış pirinç/zamak saplarda, sap tıraş esnasında kafadan gelen sakal kesme titreşimleriyle rezonansa girdiği için elinize çok net bir geri dönüş verir. Bu hem tıraş keyfini çok arttırır hem de yüzünüzde ne oluyor bitiyor tamamen hissetmenize imkan sağlar. Ayrıca agresif kafaları da terbiye eden bir denge yakalanır. Bu bağlamda ben etli bir kafayı aluminyum ya da zamak,içi yarı boş bir sapla denemenizi önerebilirim.

4. Agresiflik konusunda yeni başlayanlar her ne kadar yuma, rimei gibi incecik ve agresif, jileti batıran kafaları sevseler de, bunlar uzun vade kullanımda cildi yoran tasarımlardır. Uzun yıllar keyifli, düzenli kullanım için orta agresiflik seviyesi en idealidir. Bunda da aslında en çok aranan Edwin Jagger kafalardan bir tık daha net kesim yapan bir başlıktır. Biz bunu Pearl taraksız kafalarda çok iyi bulduk. Bunun üzerine çıkılmaya başladığında artık günlük kullanılabilirliğini kaybetmeye başlıyor.

5. Tasarım olarak oryantal, ortadoğuvari bir tasarımdan ziyade, merkur gibi avrupai bir tasarım yapmanız tüm dünyaya pazalarmada çok daha etkili olacaktır. Knurling dediğimiz sapa tırtık verme yaparsanız o sapın beğenilmeme ihtimali azdır. Çünkü hep şık durur hem tutuşu sağlamdır, bu yüzden geleneksel tıraş camiasında klasik tırtıklı saplar çok tutulur. Tabi Edwin Jagger ya da Henson gibi daha modern akımlara da kayabilirsiniz ama ben Fatip, Merkur gibi tasarımları her zaman daha başarılı bulurum.

6. Boy meselesi yine kişisel bir konu; bugün ortadoğu ülkeleri ve Çin sürekli daha uzun saplı modeller yapmaya çalışsa ve hatta Edwin Jagger da bu yola girse de, ben yine en asil tasarımların Merkur ve Fatip kıvamında olduğunu düşünüyorum. Fatip piccolo, Merkur 42 ve 34 gibi ikonik ve çok kopyalanan modeller bence proporsiyon olarak en şık, kıvrak ve rahat kullanımlı geleneksel his veren ürünler. Bu bağlamda ben en çok 80-85mm boyundaki ve 70-75 gram ağırlındaki kompakt makineleri seviyorum.

7. Kaplamada daha klasik bir görünüm yakalamak isterseniz krom yerine nikel kaplama kullanmanızı tavsiye ederim. Kaplama bir makineyi rezilde eder vezir de. O yüzden kaplama işini çok iyi kotardığınızdan emin olun. İyi yapışmayan, kalkan, pul pul dökülen, altında çapak kalan ya da kolay aşınan ince kaplamalar uzun vadede canınız çok sıkabilir. Ülkemiz ne yazık ki kaliteli kaplama konusunda oldukça zayıf bir noktada. Bu konuda heyecanımın düşük olduğunu belirteyim.

8. Tam üretime geçmedne evvel bol bol kafa tasarımı yapıp, prototipleri olabildğince çok tecrübeli kişilere gönderip fikirlerini toplayın. Ortak fikirlerden ideal agresiflik ve balans seviyesini bulmaya çalışın.

9. Yeni girişimcilerin yaptıkları en büyük hata tüm enerji, kaynak ve odaklarını tamamen ürünün kendisine ayırmaktır. Halbuki ürünü asıl sattıran pazarlama ve sunumdur. Dünyaca ünlü tıraş markalarını örnek alın. Edwin Jagger, Proraso, Fatip, Merkur, Tabac hepsi ürünlerini son derece albenili ve çekici ambalajlarla sunarlar ve reklam, fotoğraf, sunum işlerini çok güçlü yaparlar. ürünün tasarımına harcadığınız zaman ve kaynak kadar onu koyacağınız ambalajına da zaman ve kaynak ayırın. Başarılı olmak istiyorsanız ürününüz mutlaka şık ve kalitlei bir dış kutu ile gelmelidir. Taşıma kutusu vs sonra gelecek şeyler.

İşin özü; ürüne ne kadar özen gösterirseniz o da o kadar başarılı olur ve emeğinizin karşılığını verir. Amacımız akşam karnımızı doyurmaksa; yarım ekmek arasına hazır tavuk döner koyup, üzerine mayonez sıkmak da karnınızı doyurur, döküm tencere pişirdiğiniz balık fileto ve yanında buharda pişmiş sebzeler de. Buradaki tatmininiz gösterdiğiniz özen doğrultusunda olacaktır.

Kolaylıklar dilerim.

[dnzahmetdnz]

Değerli forumdaşlarım, kıymetli abilerim ve kardeşlerim, yakın zamanda kendi tıraş aletimi ve yan ekipman imalatına başlayacağım. sizlerden yardım talep ediyorum.

Malzeme olarak zamak başlık grubu ve zamak ve epoksi sap düşünüyorum. epoksi saplarda ise renk ve model çeşidini artırabilirim ve en önemlisi kişiselleştirme imkanı olacak. renk ve model gibi. zamanla zamaktan daha üst kalite malzemelere geçiş düşünüyorum.

bunun yanında ekipman olarak tıraş aleti jilet koruması, fırça sapı, standlar ve mini seyahat kutuları gibi ekipmanlarda olacak. Tasarımsal olarak şuan belli bir noktaya gelindi. kısa süre içinde prototip hazır olacak sonrası seri imalat.

gelelim asıl meseleye. siz üstadlar bir aletten ne beklersiniz?
-başlık nasıl olsun istersiniz?
-sapı nasıl olsun istersiniz?
-boyu ve ağırlığı nasıl olsun istersiniz?
bu tarz öneri ve görüşlerinizi bekliyor olacağım ve bu doğrultuda çalışmalara devam edeceğim.

Sağlıcakla kalınız.

Çok iyi haber bu, inşallah kısa zamanda ürünlerinizi girmekte nasip olur, kolaylıklar.

RMX3085 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[dnzahmetdnz]

Merhabalar, böyle bir çabaya girmeniz ve bu konuda destek ve fikir almak için araştırmaya çıkmanız çok memnuniyet verici. Ülkemizde yeni yeni yerli üretim geleneksel tıraş gereçlerini görmeyi çok istiyoruz.

Kendi nacizane fikirlerime gelirsem,

1. Zamak riskli bir malzemedir. Zamak hazır mı alacaksınız, yoksa kendiniz mi karışım yapacaksınız bilmiyorum ama aşınma direnci yüksek ve tok bir alaşım olması lazım. Fazla gevrek bir zamak en ufak darbede ya da sapı fazla sıkmada vida kısmında kırılmaya/kopmaya sebep olabilir. Keza yeterince sert ve aşınmaya dirençli olmayan bir zamak da vida dişlerinde yalama yapacaktır. Eğer sadece plakaları zamak, üst plaka vidasını pirinç yapacaksanız o zaman üretim daha meşakkatli hale gelir ama çok daha sağlam bir üretim olmuş olur.

2. Ülkemizde hala çoğu kullanıcı ürünün dış estetiğine çok fazla kapılıyor. Ürünün nasıl tıraş ettiği, geri dönüşünün nasıl olduğu, tıraş tadının olup olmaması, balansı gibi konulardan ziyade materyaline, kaplamasında pürüz olup olmadığına bakılıyor. Bunlar özünde ikincil önemde olsalar da bazı kullanıcılar kendilerini bu sınırdan çıkaramıyorlar. Bu nedenle yapacağınız kaplama ve finisajı ne kadar özenle ve temiz yaparsanız ülkemiz pazarında o kadar başarılı olursunuz.

3. Ben şahsen makinelerde akrilik, epoksi gibi plastik aksamları tercih etmiyorum. Metal olması daha keyif veriyor. Bu zamak da olabilir, tornada çekilmiş pirinç ya da aluminyum'da. Özellikle aluminyum fiyatı, hafifliği ve kolay çalışılabilmesi sebebiyle güzel bir sap materyali. Bir makinenin balansını en çok etkileyen kısmı sapı oluyor. Sapı kafaya dengeli yaparsanız en genel kabül görecek bu olur. Sapı ağır yaparsanız kafa hafif kalır ki genelde elde hoş hissedilmeyen ve tıraşta acayip gelen bir dengesizlik verebilir. Benim sevdiğim balansın kafaya göre olması yani sapın daha hafif kalması durumunda ise, özellikle aluminyum veya içi boşaltılmış pirinç/zamak saplarda, sap tıraş esnasında kafadan gelen sakal kesme titreşimleriyle rezonansa girdiği için elinize çok net bir geri dönüş verir. Bu hem tıraş keyfini çok arttırır hem de yüzünüzde ne oluyor bitiyor tamamen hissetmenize imkan sağlar. Ayrıca agresif kafaları da terbiye eden bir denge yakalanır. Bu bağlamda ben etli bir kafayı aluminyum ya da zamak,içi yarı boş bir sapla denemenizi önerebilirim.

4. Agresiflik konusunda yeni başlayanlar her ne kadar yuma, rimei gibi incecik ve agresif, jileti batıran kafaları sevseler de, bunlar uzun vade kullanımda cildi yoran tasarımlardır. Uzun yıllar keyifli, düzenli kullanım için orta agresiflik seviyesi en idealidir. Bunda da aslında en çok aranan Edwin Jagger kafalardan bir tık daha net kesim yapan bir başlıktır. Biz bunu Pearl taraksız kafalarda çok iyi bulduk. Bunun üzerine çıkılmaya başladığında artık günlük kullanılabilirliğini kaybetmeye başlıyor.

5. Tasarım olarak oryantal, ortadoğuvari bir tasarımdan ziyade, merkur gibi avrupai bir tasarım yapmanız tüm dünyaya pazalarmada çok daha etkili olacaktır. Knurling dediğimiz sapa tırtık verme yaparsanız o sapın beğenilmeme ihtimali azdır. Çünkü hep şık durur hem tutuşu sağlamdır, bu yüzden geleneksel tıraş camiasında klasik tırtıklı saplar çok tutulur. Tabi Edwin Jagger ya da Henson gibi daha modern akımlara da kayabilirsiniz ama ben Fatip, Merkur gibi tasarımları her zaman daha başarılı bulurum.

6. Boy meselesi yine kişisel bir konu; bugün ortadoğu ülkeleri ve Çin sürekli daha uzun saplı modeller yapmaya çalışsa ve hatta Edwin Jagger da bu yola girse de, ben yine en asil tasarımların Merkur ve Fatip kıvamında olduğunu düşünüyorum. Fatip piccolo, Merkur 42 ve 34 gibi ikonik ve çok kopyalanan modeller bence proporsiyon olarak en şık, kıvrak ve rahat kullanımlı geleneksel his veren ürünler. Bu bağlamda ben en çok 80-85mm boyundaki ve 70-75 gram ağırlındaki kompakt makineleri seviyorum.

7. Kaplamada daha klasik bir görünüm yakalamak isterseniz krom yerine nikel kaplama kullanmanızı tavsiye ederim. Kaplama bir makineyi rezilde eder vezir de. O yüzden kaplama işini çok iyi kotardığınızdan emin olun. İyi yapışmayan, kalkan, pul pul dökülen, altında çapak kalan ya da kolay aşınan ince kaplamalar uzun vadede canınız çok sıkabilir. Ülkemiz ne yazık ki kaliteli kaplama konusunda oldukça zayıf bir noktada. Bu konuda heyecanımın düşük olduğunu belirteyim.

8. Tam üretime geçmedne evvel bol bol kafa tasarımı yapıp, prototipleri olabildğince çok tecrübeli kişilere gönderip fikirlerini toplayın. Ortak fikirlerden ideal agresiflik ve balans seviyesini bulmaya çalışın.

9. Yeni girişimcilerin yaptıkları en büyük hata tüm enerji, kaynak ve odaklarını tamamen ürünün kendisine ayırmaktır. Halbuki ürünü asıl sattıran pazarlama ve sunumdur. Dünyaca ünlü tıraş markalarını örnek alın. Edwin Jagger, Proraso, Fatip, Merkur, Tabac hepsi ürünlerini son derece albenili ve çekici ambalajlarla sunarlar ve reklam, fotoğraf, sunum işlerini çok güçlü yaparlar. ürünün tasarımına harcadığınız zaman ve kaynak kadar onu koyacağınız ambalajına da zaman ve kaynak ayırın. Başarılı olmak istiyorsanız ürününüz mutlaka şık ve kalitlei bir dış kutu ile gelmelidir. Taşıma kutusu vs sonra gelecek şeyler.

İşin özü; ürüne ne kadar özen gösterirseniz o da o kadar başarılı olur ve emeğinizin karşılığını verir. Amacımız akşam karnımızı doyurmaksa; yarım ekmek arasına hazır tavuk döner koyup, üzerine mayonez sıkmak da karnınızı doyurur, döküm tencere pişirdiğiniz balık fileto ve yanında buharda pişmiş sebzeler de. Buradaki tatmininiz gösterdiğiniz özen doğrultusunda olacaktır.

Kolaylıklar dilerim.

Özgün bey, yazınızı keyifle okudum, teknik anlatım, tecrübe ve ön görünüze hayran kalmamak mümkün değil. Çoğumuz bir alet alırken kabuk tasarımı ön planda tutuyoruz ve asıl dikkat edilmesi gereken ürünün ergonomisi ve geri bildirimini atlıyoruz özellikle bu işin başında. Fakat bazen birinizin beğenmediği Gerek tasarım gerek geri bildirim anlamında başka bir dostumuzun işte aradığım tamda buydu dediği ürün olabiliyor Tabi bazen kimseyi memnun etmeyecek derecede( dengesiz oluşu, gereğinden fazla ağır veya hafif oluşu, düzgün polisaj yapılmadan atlan düşük işçilikli kaplama ) vasat ürünlerde olabilir muhakkak, Sevgiler.

RMX3085 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[Ömer t. Katı]

Özgün bey herkesi açıklamış. Benim şahsi tercihim ağırlık noktasının sapta olmasıdır. Zaman olmasının da kaliteli bir krom kaplamayla bir dezavantajı kalmaz gorusundeyim.

[mustafa03]

Değerli forumdaşlarım, kıymetli abilerim ve kardeşlerim, yakın zamanda kendi tıraş aletimi ve yan ekipman imalatına başlayacağım. sizlerden yardım talep ediyorum.

Malzeme olarak zamak başlık grubu ve zamak ve epoksi sap düşünüyorum. epoksi saplarda ise renk ve model çeşidini artırabilirim ve en önemlisi kişiselleştirme imkanı olacak. renk ve model gibi. zamanla zamaktan daha üst kalite malzemelere geçiş düşünüyorum.

bunun yanında ekipman olarak tıraş aleti jilet koruması, fırça sapı, standlar ve mini seyahat kutuları gibi ekipmanlarda olacak. Tasarımsal olarak şuan belli bir noktaya gelindi. kısa süre içinde prototip hazır olacak sonrası seri imalat.

gelelim asıl meseleye. siz üstadlar bir aletten ne beklersiniz?
-başlık nasıl olsun istersiniz?
-sapı nasıl olsun istersiniz?
-boyu ve ağırlığı nasıl olsun istersiniz?
bu tarz öneri ve görüşlerinizi bekliyor olacağım ve bu doğrultuda çalışmalara devam edeceğim.

Sağlıcakla kalınız.A

Çalışmalarınız nasıl gidiyor acaba? Ne aşamadasınız?