Yorumları: 53
Konuları: 7
Kayıt Tarihi: 2011
28/12/2011, Saat: 20:58
Herkese merhaba arkadaşlar.
Aslında yıllardır her çeşidinden elektrikli tıraş makinası kullanmama ve bu sistemi daha çok sevmeme rağmen forumunuz ve forumdan arkadaşların açtığı blogları keşfedince resmen özenip bugün altımızdaki bir milyoncu mağazadan alüminyum tıraş tası (sıcak su tıraşına hastayım), arko sabun (gerçek klasik) ve derby ile ikisi arasında kalıp tercih ettiğim 10'lu rapira jilet ve de yuma makine aldım. Tıraş konusuna sizin kadar profesyonel bakmıyorum ama şu ülkede birilerinin futbol dışında ilgilendikleri konular olması, özellikle de sizinki gibi tutku derecesinde olup da konuyu araştıran, irdeleyenler o kadar hoşuma gidiyor ki elimden geldiğince destek veriyorum ama tıraş olmayı da eskiden beri çok severim. Bir erkeğin bakımlı olmasının sadece üstüne buram buram parfüm sıkmak olmadığını gösterir insanlara.
Ama bir sıkıntım var. Oldum olası yaprak jiletle tıraştan sonra (2 sene öncesine kadar birkaç günde bir tıraş olduğum için taa 96 yılında aldığım perma-sharp ustura jiletini kullanarak usturayla tıraş olurdum) mutlaka boyun bölgemde yanma ve kızarıklık olur. Banyo öncesi veya sonrası farketmez, o yüzden yaprak jiletten nefret ederim. Ne kadar köpürtürsem ne kadar yumuşatırsam yumuşatayım farketmez berberde de aynısı olur mutlaka. Buna getirebileceğiniz bir öneri var mı?
Yuma gibi basit makinalarda jileti oturttuktan sonra sap kısmını sonuna kadar (neredeyse sıkılamayana kadar) sıkmak mı gerekir yoksa biraz gevşek bırakmak mı? Ve de en önemlisi makineyi dümdüz kalas gibi aşağı indirmek mi doğrudur yoksa sapı cildi kesmeden mümkün olduğunca yukarı kaldırarak tıraş olmak mı, yani bunun doğru açısı nasıldır?
Yorumları: 1,420
Konuları: 45
Kayıt Tarihi: 2011
Hoşgeldiniz. Şu an askerde olan arkadaşımızın Tıraşkeyfim adlı blogu çok yardımcı olacaktır sorularınıza. Orada da yazdığı gibi jiletli tıraş makinelerini kullanırken makine yüzünüze dar bir açı ile 30-35 derecelik bir açı ile yaklaşmalıdır.45 derece yüzünüzü tahriş eder. Ve maksat her tıraş perdesinde sakalı biraz daha kısaltmaktır. Zamanla yüzünüzün ne istediğini nereyi nasıl almanız gerektiğini vs. öğrenirsiniz. Yüzünüzde jilete alışacaktır. Emin olun benim ki kadar bir hassas aynı zamanda kuru bir cildiniz yoktur. İlk başlarda asla tersten almadım. Halen 2-3 günlük sakalım olmadıktan sonra ve önemli bir buluşma yoksa kolay kolay tersten vurmam ve yüzümü yormam. Yuma güzel ama agresif bir makinedir. Olumlu yanı jileti iyi tutuyor. Size önerim bu iş için fazla bütçe ayırama diyorsanız bana basit birkaç malzeme ve arkom yeter diyorsanız, bir wilkinson ya da rimei marka jiletli makine alın. Daha yumusaklardır yumaya göre. Yumada elinizin altında dursun istediğinizde kullanırsınız. Bir süre içinde alkol olan aftershaveler kullanmayın. Gerekmedikçce hergün tıraş olmayın ve sakalı her perdede(her sabunlamada yani) kısalta kısalta gidin tersten vurmayın. Tekrar hoşgeldiniz.
Hiç bir şey ummuyorum,
hiç bir şeyden korkmuyorum,
özgürüm..
Zorba
Yorumları: 53
Konuları: 7
Kayıt Tarihi: 2011
Hoşbulduk
sağol tüm bilgiler için.
Ben şimdiye kadar sakalımı hiç tersten almadım, berber bir iki defa aldıysa ancak o kadar. Tahrişin de jiletin kalitesizliğinden olduğunu düşünmüştüm ama iyi bir makinada sonuç daha da farklı olacaksa başka bir tane alabilirim, çünkü makina aklıma gelmemişti açıkçası.
Peki jileti sıkıştıran sapı sonuna kadar sıkmak gerekli midir?
Yorumları: 459
Konuları: 5
Kayıt Tarihi: 2011
ben jiletten anlama
hoşgeldiniz, madem ki gerçek tıraşa merak sardınız önce şunu öğrenin bence:
gerçek tıraş asla ucuz birşey değildir
memleket kurtulana kadar siyah
Yorumları: 53
Konuları: 7
Kayıt Tarihi: 2011
O'nun aslı "kalite hiçbir zaman ucuz olmaz" olacaktır
Ekmeğine göre köfte tabi. Ama iyi bir tıraşın pahalı olması gerektiğine inananlardan değilim, aynı şekilde blog sahibi olan arkadaşla da hem fikiriz. "İşi bilen kadın çay kaşığıyla da yün eğirir"miş.
Yorumları: 1,420
Konuları: 45
Kayıt Tarihi: 2011
Ben fiyatı düşük bir çok ürünün aynı işi yaptığı görüşündeyim. Fiyat/performans canavarı bazı ürünler var. Bu, keyifle tıraş olma işi bir süre sonra hobiciliğe dönüşebiliyor. İşte o zaman kesenin ağzı açılabilir. Ama elimizde Arko gibi perma gibi çok üstün ürünler var. Bence şimdilik bir wilkinson bir rimei marka makine(forumda ikisi hakkında da yorum ve foto bulabilirsiniz) yeterli olacaktır. Daha kaliteli hissetmek isterseniz edwin jagger marka de89 modelleri hem muadillerine göre cok cok kaliteli hem de daha ucuzdur. yumusak bir tıraş verir. Şahsi fikrim herhangi bir domuz kılı fırçada yeterli olacaktır. Ben şu an rossmandan 12 liraya aldığım Cerrus porsuk fırçayı ve 1milyoncudan aldığım ve cok daha sevdiğim domuz kılı fırçamı kullanıyorum. İkisi de gayet güzel masaj yapıyor ve kaliteli hissettiriyor.
Yumanın sapını makul bir ölçüde sıkmanız yeterli gevşek bırakmayın fazla da abanmayın.
Hiç bir şey ummuyorum,
hiç bir şeyden korkmuyorum,
özgürüm..
Zorba
Yorumları: 53
Konuları: 7
Kayıt Tarihi: 2011
Teşekkür ederim
Anlaşıldığı üzere ilk fırsatta zaza han'a veya japon pazarlarına uğrayıp rimei bakmam lazım. Keşke şu forumu biraz daha erken keşfetmiş olsaydım, birkaç gün önce moser makine almak için gitmiştim zaza han'a bunu da aradan çıkarır hatta (edindiğim izlenime göre herkes tutuyor) bir kutu da shark alır ondan sonra yazardım deneyimlerimi.
Yorumları: 131
Konuları: 14
Kayıt Tarihi: 2011
Hoşgeldiniz arkadaşım.. Bence hem Wilkinson Sword Classic ve hemde Rimei denen makineden alabilirsiniz. Ben Wilkinson Sword Classic (Demir + Plastik) hiç kullanmadım ama forumda çok methediliyor. Bende meraktan bir tane edinmeyi düşünüyorum. Hem ayrıca Wilkinson bayağı köklü bilindik ve benim çok sevdiğim markadır...
Ucuza kaliteli makine sattıklarını düşünüyorum.
Açı konusunda bence şu derece yada bu açıyla yaklaştırmak isabetli olurdan ziyade, tutuş açısını siz kendiniz tıraş olarak, en uygun olanını kendi yüzünüze göre bulmalısınız diye düşünüyorum... Ben şahsen doğru açıyı bulana kadar neredeyse 2 ay geçti.. Umarım siz tekniğinizi benden daha evvel ve benim kadar zorlanmadan geliştirebileceğiniz bir makine alırsınız...
Saygılar...
Yorumları: 1,420
Konuları: 45
Kayıt Tarihi: 2011
Evet shark-rapira-derby-perma bunlardan hep birer kutu alıp deneyin. Bir kişinin sevdiği bir jileti diğeri sevmeyebiliyor. Hepimizin cildi farklı dostum sen de takdir edersin ki. Keşke ben de istanbulda olsam da zaza hana uğrayabilsem
Hiç bir şey ummuyorum,
hiç bir şeyden korkmuyorum,
özgürüm..
Zorba
Yorumları: 53
Konuları: 7
Kayıt Tarihi: 2011
Aslında elimdeki perma-sharp tekli ve son aldığım rapira dışında pek yaprak jilet deneyimim olmadı dediğim gibi. Anladığım kadarıyla açı tam tutmasa bile tahriş olayı biraz da jiletin karakteristiğine bağlı. Aklımda shark, rapira beyazlı kutuda olanı ve deneme amaçlı feather var, bir de orta seviye makine aldım mı bakalım electric shaver dönemini kapatacak mıyım
Gerçi onlar da ayrı ilgi alanımdır, özelikle eski tip sadece elektrikle çalışanları. Neyse kızdırmayayım sizi