11/10/2013, Saat: 13:48
Bazilari icin belki tuvalete gitmek gibi siradan bir sey olan tiras konusunda bu kadar detay iceren bir forum olmasi cok hosuma gitti. Uzunca bir suredir ilgiyle takip ediyordum, uye olayim dedim. Moderator uyarisiyla da tanisma mesajimi gonderiyorum.
Hikaye soyle :
Uzunca bir suredir yuzumde celik gezdiriyorum ama en bastan beri pek barisik olamadim kendisiyle... Babam sabahlari banyoda tiras olurken onun fircasiyla tum yuzumu kopurtur, eski bicaksiz plastik bir makinayla tum yuzumu (alnim dahil) "tiras" ederdim. Dedem gunduzleri dukkaninda doneminin en yeni tiras aleti ile muhakkak sicak su kullanarak tiras olurdu. Bende kucuk ayna karsisindaki bu ritueli seyrederdim.
Ortaokul sirasinda banyoda yalniz kaldigim bir sirada cenemin ust derisinden irice bir parcayi kanli bir sekilde kaziyarak ciddi bir yaralanma ile tiras deneyimim basladi. O zaman sadece fircali islak tiras vardi... Elektrikli Braun makinalar elbise dolabinin dibinde bir yerlerde yatardi. Hatta basincli tuplerdeki kopukle evlendikten sonra tanistim.
Tiras ile muhabbetimiz hep tahrisli oldu ve ben onu seyrek gormeye basladim. 2 gunde bir, 3 gunde bir, haftada 1 ... Bu durumdan ne sakali hic sevmeyen esim, ne de babami sadece gecirdigi agir bir ameliyat sonrasi sakalli gormus biri olarak ben memnun degildik. Ben de tirasi bir hobi, meditasyon, bir aliskanlik haline getirmeye karar verdim. Kartuslu, kullan at makinalar ile tahris devam etti. Bir blogda tesadufen yaprak bicaklar ile bu tahrisin onune gecilecegini okudum ve o aksam jiletli usturamla sakalimi kestim. Sonuc : pembelik bile yoktu... Banyodaki tum plastik bicaklari rafa kaldirip babadan kalma DE makinaya donmeye karar verdigimde ise makinayi tum evi ters duz etmeme ragmen bulamadim. Gittigidiyor'dan cok iyi kondusyonda bir adjustable slim gordum. Eski bir makinaya 60 TL vermek once sacma geldi fakat ogluma aktarabilecegim bir miras oldugunu dusununce hemen aldim. O gelene kadar jiletli usturaya devam ettim. Kavusmamizdan beri "adjustable" kismini yuzume "adjust" etmeye calisiyorum...
Tiraslarimi aksam esim oglumu uyuturken sakin ve keyif icinde oluyorum. Oyle sasali, markali ekipmanlarim yok. Kici kirik (gercekten alt tarafinin yarisi kirik) kucuk, eski bir firca, tiras kremi ve/veya sabunu, kesici alet ve su... Hatta bir ara fotograf cekip koyarim.
Su an kendime "1 hafta boyunca her aksam tiras" hedefi koydum (benim icin buyuk bir iddia), bitmek uzere ve bu tarz eylemlerim devam edecek...
Hikaye soyle :
Uzunca bir suredir yuzumde celik gezdiriyorum ama en bastan beri pek barisik olamadim kendisiyle... Babam sabahlari banyoda tiras olurken onun fircasiyla tum yuzumu kopurtur, eski bicaksiz plastik bir makinayla tum yuzumu (alnim dahil) "tiras" ederdim. Dedem gunduzleri dukkaninda doneminin en yeni tiras aleti ile muhakkak sicak su kullanarak tiras olurdu. Bende kucuk ayna karsisindaki bu ritueli seyrederdim.
Ortaokul sirasinda banyoda yalniz kaldigim bir sirada cenemin ust derisinden irice bir parcayi kanli bir sekilde kaziyarak ciddi bir yaralanma ile tiras deneyimim basladi. O zaman sadece fircali islak tiras vardi... Elektrikli Braun makinalar elbise dolabinin dibinde bir yerlerde yatardi. Hatta basincli tuplerdeki kopukle evlendikten sonra tanistim.
Tiras ile muhabbetimiz hep tahrisli oldu ve ben onu seyrek gormeye basladim. 2 gunde bir, 3 gunde bir, haftada 1 ... Bu durumdan ne sakali hic sevmeyen esim, ne de babami sadece gecirdigi agir bir ameliyat sonrasi sakalli gormus biri olarak ben memnun degildik. Ben de tirasi bir hobi, meditasyon, bir aliskanlik haline getirmeye karar verdim. Kartuslu, kullan at makinalar ile tahris devam etti. Bir blogda tesadufen yaprak bicaklar ile bu tahrisin onune gecilecegini okudum ve o aksam jiletli usturamla sakalimi kestim. Sonuc : pembelik bile yoktu... Banyodaki tum plastik bicaklari rafa kaldirip babadan kalma DE makinaya donmeye karar verdigimde ise makinayi tum evi ters duz etmeme ragmen bulamadim. Gittigidiyor'dan cok iyi kondusyonda bir adjustable slim gordum. Eski bir makinaya 60 TL vermek once sacma geldi fakat ogluma aktarabilecegim bir miras oldugunu dusununce hemen aldim. O gelene kadar jiletli usturaya devam ettim. Kavusmamizdan beri "adjustable" kismini yuzume "adjust" etmeye calisiyorum...
Tiraslarimi aksam esim oglumu uyuturken sakin ve keyif icinde oluyorum. Oyle sasali, markali ekipmanlarim yok. Kici kirik (gercekten alt tarafinin yarisi kirik) kucuk, eski bir firca, tiras kremi ve/veya sabunu, kesici alet ve su... Hatta bir ara fotograf cekip koyarim.
Su an kendime "1 hafta boyunca her aksam tiras" hedefi koydum (benim icin buyuk bir iddia), bitmek uzere ve bu tarz eylemlerim devam edecek...
keyifli tıraşlar.
