30/01/2014, Saat: 19:45
Herkese Merhaba;
Traş Sonrası bir ürün bakarken Arko Sabunun ne kadar iyi olduğunu öğrendim. Şaşırıp araştırırken de Lord Sparhawk'ın blogunu buldum. Yazdığı yazıların çoğunu bir solukta okudum. Sonra da kendimi burda buldum.
Okuduklarım beni çok heyecanlandırdı. Çünkü özellikle kullan at kültüründen nefret eden biriyim. Ama 3 gün öncesine kadar kullan at jiletlerden kurtulmanın olanaklı olduğunu bilmiyordum. Daha önceki tıraş serüvenim daha da acı ve ilginç.
Aslında ben Kartuşlu makine kullanımına yeni geçtim. Daha önce hep makine ile tıraş oluyordum. Makinem eskiyince kaliteli bir makine alayım deyip su altında ve köpüklü de kullanılabilen bir makineyi - yaklaşık 190 TL - ne yazık ki markasına da güvenip aldım. O kadar adi üretilmiş ki cildin alışma dönemi deyip boyun bölgesi kızarıklıklarını geçtim, favorileri bile düzeltmiyordu.
Sonuçta evde yer kaplamaktan başka yaptığı bir şey yok. Çöp!
Sonra jileti denedim. 3 bıçaklı kartuşlu model kullandım. İlk tıraş çok iyiydi. Hatta ben bu güne kadar niye jilet kullanmadım ki dedim. Çok konforuydu. Uzun sakalda makine gibi sakalımı yolmuyordu. Ama iki tıraş sonra kaydırıcı şeriti bozuldu, sonraysa keskinliği azaldı. Ama ben bunun çok da farkında değildim. Makineden sonra çağ atlamıştım.
Keşke bir büyüğümden görüp de doğrudan geleneksel tıraşa başlasam ve dünyaya bir çöp daha kazandırmasaydım diyorum.
Şu anda forumu okuyorum ve bir an önce nitelikli ve şık bir makine almak için sabırsızlanıyorum. Bu büyük bilgi birikimini oluşturan çok düzeyli forumun forumun bütün üyelerine MERHABA ! diyorum.
Traş Sonrası bir ürün bakarken Arko Sabunun ne kadar iyi olduğunu öğrendim. Şaşırıp araştırırken de Lord Sparhawk'ın blogunu buldum. Yazdığı yazıların çoğunu bir solukta okudum. Sonra da kendimi burda buldum.
Okuduklarım beni çok heyecanlandırdı. Çünkü özellikle kullan at kültüründen nefret eden biriyim. Ama 3 gün öncesine kadar kullan at jiletlerden kurtulmanın olanaklı olduğunu bilmiyordum. Daha önceki tıraş serüvenim daha da acı ve ilginç.
Aslında ben Kartuşlu makine kullanımına yeni geçtim. Daha önce hep makine ile tıraş oluyordum. Makinem eskiyince kaliteli bir makine alayım deyip su altında ve köpüklü de kullanılabilen bir makineyi - yaklaşık 190 TL - ne yazık ki markasına da güvenip aldım. O kadar adi üretilmiş ki cildin alışma dönemi deyip boyun bölgesi kızarıklıklarını geçtim, favorileri bile düzeltmiyordu.
Sonuçta evde yer kaplamaktan başka yaptığı bir şey yok. Çöp!
Sonra jileti denedim. 3 bıçaklı kartuşlu model kullandım. İlk tıraş çok iyiydi. Hatta ben bu güne kadar niye jilet kullanmadım ki dedim. Çok konforuydu. Uzun sakalda makine gibi sakalımı yolmuyordu. Ama iki tıraş sonra kaydırıcı şeriti bozuldu, sonraysa keskinliği azaldı. Ama ben bunun çok da farkında değildim. Makineden sonra çağ atlamıştım.
Keşke bir büyüğümden görüp de doğrudan geleneksel tıraşa başlasam ve dünyaya bir çöp daha kazandırmasaydım diyorum.
Şu anda forumu okuyorum ve bir an önce nitelikli ve şık bir makine almak için sabırsızlanıyorum. Bu büyük bilgi birikimini oluşturan çok düzeyli forumun forumun bütün üyelerine MERHABA ! diyorum.