01/04/2020, Saat: 04:38
Geleneksel tıraşa ilk olarak 2 sene önce heveslenmiştim ama bizimkilerin kesersin bir tarafını şeklinde tepkisiyle karşılaşınca ben de ısrar etmedim. Ondan sonra geçen yaz kısa dönem askere gittim. Askerde de malum hazır köpük ve kullan-at kartuşlularla hazırlık yapmadan yalapşap tıraş olunca da temiz bir tıraş olunmuyor haliyle. Sabah tıraş oluyordum bazen öğle yemeği içtimasında bazı komutanlar tıraş olmadın mı diye soruyorlardı. Düşünün artık o şekilde ne kadar temiz tıraş olunduğunu. Ben de bu durumdan epey şikayetçiydim askerdeyken. Daha sonra askerden dönünce önce 3 ay güzelce sakal uzattım, o hevesi almış oldum. Sonrasında da ileride iş hayatını da düşünerek geleneksel tıraşa başlamaya karar verdim ve bu forumu keşfetmiş oldum.
1 aydır 2 günde bir geleneksel ıslak tıraş oluyorum. Bu kadar sık tıraş olmamda virüs yüzünden eve kapanmış olmanın da etkisi büyük. Geleneksel tıraşa yeni başlayan biri olarak tıraş aletinde tercihimi Mühle R89'dan yana kullandım. Omega sentetik kıl fırça ve Arko tıraş sabunu ile de temel bir tıraş seti oluşturdum. Bizim mahalledeki 1 milyoncu diye tabir edilen bir dükkandan da Derby Usta, Permasharp, Rapira ve Yeşil Astra bulabildim. Elimdeki bu malzemeler ile geleneksel ıslak tıraşa ve DE alet kullanmaya alıştım. Açı bulmada sıkıntı çektiğimi düşünmüyorum. Şimdiye kadar yaşadığım tek sorun; tıraşı 3 perde olduğum halde, bütün bu wtg, xtg, atg yapmama rağmen, çene kemiğinin olduğu hatta illa ki biraz sakal ucu kalıyor. Yanak ve favori bölgemde sakalım sık değil ancak çene ve boyun bölgesinde sık ve sert. Buradan hareketle bu sakal uçlarının kalması normal midir, yoksa benim tekniğim daha tam olarak oturmamış olabilir mi? Bu 4 jileti denedikten sonra İmpa'dan Feather, Crystal, Gillette 7 O'Clock Sharp Edge ve Mavi Astra sipariş ettim. Feather'de bile bu sakal ucu sorununu yaşadım.
Daha sonra da hem DE alete alışmış olmanın verdiği özgüven ve daha temiz tıraş olma isteği ile Tarko Solingen ustura aldım. Ona da ilk denememde konforlu olsun diye Mühle'nin makineyi alırken verdiği 2 jiletten birini kırıp taktım. Bu yarım jiletle 2 defa tıraş oldum ve ikisinde de çok zorlandım 2 günlük sakalımı keserken. İlk denemede acemiliğin de verdiği heyecanla çeneye bir kesik attım. İkinci denememde kesik atmadım ama tıraşı zor bitirdim. Sanırım jilet yeterince keskin değildi. İzlediğim ustura videolarında tek perdede tertemiz tıraşlar çıkarken, 3-4 perdede o kadar temiz tıraş olamadım. Perde sayısı çoğalınca haliyle tahrişler de meydana geliyor. Temiz tıraş olamadığımı düşünerek daha önce DE alet ile 2 defa tıraş olduğum Feather'i kırıp taktım, biraz düzeltmeler yapayım dedim ama Feather de şakaya gelmiyor acemi ellerde direkt tahrişe neden oluyor.
Böylece, bu konuda geleneksel tıraşa başlama serüvenimden bahsederek kendimi tanıtmış oldum. Sizden gelecek öneriler doğrultusunda da kendimi bu konuda geliştirip daha temiz tıraşlar çıkarmayı umuyorum. Zorunluluk halinde kartuşlu aletler ve hazır köpükle kısa sürede tıraş olmaya çalışmak insana gerçekten angarya geliyor ve tıraş eylemini eziyet haline dönüştürüyor. Geleneksel tıraş ise insanlara angarya olarak gelen bu eylemi tam aksine bir keyif ve terapi seansına dönüştürüyor. Bundan sonra o kartuşları yüzüme değdirmem bile. İşin ekonomik yönü de cabası.
1 aydır 2 günde bir geleneksel ıslak tıraş oluyorum. Bu kadar sık tıraş olmamda virüs yüzünden eve kapanmış olmanın da etkisi büyük. Geleneksel tıraşa yeni başlayan biri olarak tıraş aletinde tercihimi Mühle R89'dan yana kullandım. Omega sentetik kıl fırça ve Arko tıraş sabunu ile de temel bir tıraş seti oluşturdum. Bizim mahalledeki 1 milyoncu diye tabir edilen bir dükkandan da Derby Usta, Permasharp, Rapira ve Yeşil Astra bulabildim. Elimdeki bu malzemeler ile geleneksel ıslak tıraşa ve DE alet kullanmaya alıştım. Açı bulmada sıkıntı çektiğimi düşünmüyorum. Şimdiye kadar yaşadığım tek sorun; tıraşı 3 perde olduğum halde, bütün bu wtg, xtg, atg yapmama rağmen, çene kemiğinin olduğu hatta illa ki biraz sakal ucu kalıyor. Yanak ve favori bölgemde sakalım sık değil ancak çene ve boyun bölgesinde sık ve sert. Buradan hareketle bu sakal uçlarının kalması normal midir, yoksa benim tekniğim daha tam olarak oturmamış olabilir mi? Bu 4 jileti denedikten sonra İmpa'dan Feather, Crystal, Gillette 7 O'Clock Sharp Edge ve Mavi Astra sipariş ettim. Feather'de bile bu sakal ucu sorununu yaşadım.
Daha sonra da hem DE alete alışmış olmanın verdiği özgüven ve daha temiz tıraş olma isteği ile Tarko Solingen ustura aldım. Ona da ilk denememde konforlu olsun diye Mühle'nin makineyi alırken verdiği 2 jiletten birini kırıp taktım. Bu yarım jiletle 2 defa tıraş oldum ve ikisinde de çok zorlandım 2 günlük sakalımı keserken. İlk denemede acemiliğin de verdiği heyecanla çeneye bir kesik attım. İkinci denememde kesik atmadım ama tıraşı zor bitirdim. Sanırım jilet yeterince keskin değildi. İzlediğim ustura videolarında tek perdede tertemiz tıraşlar çıkarken, 3-4 perdede o kadar temiz tıraş olamadım. Perde sayısı çoğalınca haliyle tahrişler de meydana geliyor. Temiz tıraş olamadığımı düşünerek daha önce DE alet ile 2 defa tıraş olduğum Feather'i kırıp taktım, biraz düzeltmeler yapayım dedim ama Feather de şakaya gelmiyor acemi ellerde direkt tahrişe neden oluyor.
Böylece, bu konuda geleneksel tıraşa başlama serüvenimden bahsederek kendimi tanıtmış oldum. Sizden gelecek öneriler doğrultusunda da kendimi bu konuda geliştirip daha temiz tıraşlar çıkarmayı umuyorum. Zorunluluk halinde kartuşlu aletler ve hazır köpükle kısa sürede tıraş olmaya çalışmak insana gerçekten angarya geliyor ve tıraş eylemini eziyet haline dönüştürüyor. Geleneksel tıraş ise insanlara angarya olarak gelen bu eylemi tam aksine bir keyif ve terapi seansına dönüştürüyor. Bundan sonra o kartuşları yüzüme değdirmem bile. İşin ekonomik yönü de cabası.