Günün Şiiri
#1
Forum üyelerimizin sevdiği ve paylaşmak istedikleri şiirler için bir konu açtım.
Beni en çok etkileyen şair olan Arif Nihat Asya'dan bir şiiri paylaşmak istiyorum.

Kubbeler

Dün başlar seferber; eller seferber;
Kurşun eritildi, mermer çekildi.
Bunlar; bu kubbeler, bu minareler,
Akçayla olacak işler değildi.


Bulabildinse ey yolcu yerini,
Hepsinin alnında altından bir ay.
Seyret istanbul'un câmilerini,
Minare minare, kubbe kubbe say!


Açılır masmavi burda gökyüzü,
Gümüşten sütunlar üstünde durur.
Kiminin gölgesi dinlenir yerde,
Kiminin beyazı sulara vurur.


Mihraplar; kemerler, kubbeler yapmış,
Sultanı, çerisi, piri, veziri.
Nesilden nesile götürsün diye,
Kanatlar üstünde şanlı tekbiri.

Burda kubbe, kemer ve mihrap olmuş,
O kıvrak şekil ki serhadde yaydı.
Atlas bayrakların dalgalarında,
Rüzgârla öpüşen ince bir aydı.


Uzaklarda kırık minarelerden,
Gökte bir kapıyı vurur leylekler;
Birgün açılacak o büyük kapı,
Ve kanatlar yere inmeyecekler.


Taraf taraf, kol kol şu yamaçlardan,
Aktıkça fetihler tarihi Türk'ün.
Kubbeler erecek birgün murada,
Ve minareler dal verecek birgün.


Geçersen altından bu loş kemerin,
Menekşe menekşe gül güldür içi...
Kapanmaz kapısı Allah evinin,
Ki beş vakit gürül gürüldür içi.
Çiniler çiniler taze çiniler,
Boyası göz nuru, fırçası kirpik...
Ey sanat "Kuruyan dallarımıza,
Bir yeşil yaprak ver!" demeye geldik.


Biri hattın; biri mermerin, tuncun,
Kurşunun sırrını aramış bulmuş.
Yesâri elinde "Lafza-i Celâl",
Sinan'da kubbeyle minare olmuş.


İşte bir kubbe ki söyler saati,
Yolcu ilk, dalgalar son cemaâtı,
Mavidir çinisi, yenidir adı,
Mermerini sisler karartamadı.


Şehzâde, Lâleli, Haseki Sultan,
Hepsinin üstünde Süleymaniye.
Süleymaniye'den, Ayasofya'dan,
Yollar iner dal dal Yenicâmi'ye.


Yolları arkada bırakan hızla,
Kanatlarımızla, atlarımızla,
Aşarken toprağı, taşı, denizi,
Bu kurşun memeler emzirdi bizi...

Arif Nihat Asya
2a9957ecf3556576a1f3cd66d589801c.jpg
Cevapla
#2
Dağ tepesinde bir çam olamazsan,
Vadide bir çalı ol.
Ama, dere kenarındaki en iyi küçük çalı sen olmalısın.
Çalı olamazsan bir avuç ot ol.
Bir yola neşe ver.
Bir nilüfer olamazsan bir saz ol.
Ama, gölün içindeki en canlı saz sen olmalısın.
Hepimiz kaptan olamayız, tayfa olmaya da mecburuz.
Burada hepimiz için birer iş var.
Cadde olamazsan, sokak ol.
Kazanmak ya da kaybetmek ölçü değildir
Her ne isen onun en iyisi sen ol…

Ralph Waldo Emerson
Acta est fabula, plaudite.
Cevapla
#3




Izdırabın sonu yok sanma, bu alem de geçer,
Ömr-i fani gibidir, gün de geçer, dem de geçer,
Gam karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer,
Devr-i şadi de geçer, gussa-i matem de geçer,
Gece gündüz yok olur, an-ı dem adem de geçer,

Bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi,
Çağlıyan göz yaşı mı, yoksa ki hicran seli mi?
İnleyen saz-ı kazanın acaba bam teli mi?
Çevrilir dest-i kaderle bu şu'unun fili mi,
Ney susar, mey dökülür, gulgule-i Cem de geçer,

İbret aldın, okudunsa şu yaman dünyadan,
Nefsini kurtara gör masyad-ı mafihadan.
Niyyet-i hilkatı bul aşk-ı cihan aradan,
Önü yoktan, sonu yokdan, bu kuru da'vadan
Utanır gayret-i gufranla cehennem de geçer.

Ne şeriat, ne tarikat, ne hakikat, ne türe,
Süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre
Cahilin korku kokan defterini Tanrı düre!
Ma'rifet mahkemesinde verilen hükme göre,
Cennet iflas eder, efsane-i Adem de geçer.

Serseri Neyzen'in aşkınla kulak ver sözüne,
Girmemiştir bu avalim, bu bedyi' gözüne.
Cehlinin kudreti baktırmadı kendi özüne.
Pir olur sakiy-i gül çehre bakılmaz yüzüne,
Hak olur pir-i mugan, sohbet-i hemdem de geçer.
Bir de böyle düşün - Büyük Hilmi
WWW
Cevapla
#4
Sakın terk-i edebten kuy-ı Mahbub-i Huda'dır bu 
Nazargah-i ilahidir, Makam-ı Mustafadır bu 
 

Felekde mah-i nev, Babüsselem'ın sine çakıdır 
Bunun kandili Cevza, matla-i ziyadır 
 

Habib-i Kibriya'nın habgahıdır fazilette 
Teveffuk-i kerde-i Arş-ı Cenab-ı Kibriyadır bu. 
 

Bu hakin pertevinden oldu deycur-i adem zail 
Amadan açdı mevcudat düş çeşmin tutiyadır bu. 
 

Muraat-ı edep şartıyla gir Nabi bu dergaha 
Metaf-ı Kudsiyandır cilvegah-ı enbiyadır bu
 
Cevapla
#5
mernuş

bu engin ayrılık canıma yetti,
başımdan aşıyor kederim mernuş,
bu yolda yazılmış fermanı kaza,
bunu da gösterdi kaderim mernuş.

bağlanmıştım bütün kalbimle sana,
şu fani cihanı okuttun bana.
sen göçtükten sonra ben yana yana
hicranla gözyaşı dökerim mernuş.

bu yolda cahilim, bildiğim kısa,
sen girdin toprağa ben düştüm yasa.
haklı haksız hatırını kırdımsa
affet günahımı beşerim mernuş.
Bir de böyle düşün - Büyük Hilmi
WWW
Cevapla
#6
GÜLCE

Uçurumun kenarındayım Hızır
Ulu dilber kalesinin burcunda
Muhteşem belaya nazır
Topuklarım boşluğun avcunda
Derin yar adımı çağırır
Dikildim parmaklarımın ucunda
Bir gamzelik rüzgâr yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Uçurumun kenarındayım Hızır
Civan hazır
Divan hazır
Ferman hazır
Kurban hazır

Uçurumun kenarındayım Hızır
Güzelliğin zulme çaldığı sınır
Başım döner, beynim bulanır
El etmez
Gel etmez
Gülce'm uzaktan dolanır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Gülce bir davet
Mecaz değil
Maraz değil
Gülce bir afet
Peri değil
Huri değil
Gülce beyaz sihir
Gülce ölümcül naz
Buram buram zehir
Yar yüzünde infaz

Bir gamzelik rüzgâr yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Güzelliğin zulme çaldığı sınır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Ben fakir
En hakir
Bin taksir
Ateşten
Kalleşten
Mızrakla gürzden
Dabbetülarz'dan
Deccal’dan, yedi düvelden
Korku nedir bilmeyen ben
Tir tir titriyorum Gülce’den
Ödüm patlıyor Gülce’ye bakmaktan
Nutkum tutuluyor, ürperiyorum
Saniyeler gözlerimde birer can
Her saniyede bir can veriyorum

ÖMER LÜTFİ METE
Cevapla
#7
Sitare

“Çeşmek Be-zen Sitare
Ezmen Mekon Kanare”

Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
Kirpiklerin yüreğime batıyor
Telaşlı bir kalabalığın ortasında
Ayaküstü konuşuyoruz
Nedimin nigehban nergisleri gibi
Üstümüzde bütün nazarlar
Çok utanıyorum Sitare
Dün oturup hesap ettim
Sen doğduğun zaman
Ben bir askeri mektepte talebeymişim
Sen bilmezsin Sitare
Burada gündüzler çekip durduğumuz bir mercan tespih
Geceler içinde uyuduğumuz birer siyah buluttu
Her akşam dokuzda yat borusu çalardı
Yat borusu baştan aşağı hüzün çalardı
Bir derin uykuya atardım kendimi
Siyah benli bir kız düşlerime kaçardı
Bende onu alır anamın düşlerine kaçardım

Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum

Seninle konuşurken Sitare
Aklıma yıldızlar dökülüyor
Bir çaresiz Zühre oluyorsun Babil caddelerinde
Ateş gözlü kahinler koşuyorlar arkandan
Binlerce meşalenin ışığı kımıldıyor saçlarında
Gökyüzü salkım salkım
Zigguratlar tıklım tıklım
Dönüp dolaşıp dudaklarına takılıyor aklım
Ah benim bu akıldan sıyrılmış aklım
Kimi gün boşlukta konacak yer bulamayan
Kimi gün inatçı yosunlar gibi kepez diplerine yapışan aklım
Gözlerine baktığım zaman Sitare
Bütün çöllere ay doğuyor
Yoldaş ediyorum kendime İmrül Kays’ı Antere’yi A’şa’yı
En kuytu vahaları dolaşıyorum
Hangi vahaya gitsem çadırlar sökülmüş Sitare
Çadırla su arasında bir cılga var
O cılgada narin ayak izlerin var
Durgun suya düşüp kalmış gözlerin var

Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum

Bazan sapsarı bir benizle geliyorsun
Yorgun çizgileri alnında uykusuzluğun
Biliyorum içinde bir sızı var
Bıçak ağzı gibi bir sızı var
Bu sızıdır işte seni verimsiz kılan
Züheyr’in Suad’ı gibi keremsiz kılan
Kuzeyden güneye
Güneyden kuzeye
Heyy! Gidip geliyorum bu çöllerde
Kureyş’in heybetli ve inatçı develeri
Hiç aldırmadan benim esmer sevdama
Geviş getiriyorlar ufka bakarak
Ben kaçıp Yesrib’e sığınıyorum
Yesrib bahane, bir kitaba sığınıyorum
Dağda, ovada, badiyede okuduğum hep elif
Elif diyorum Sitare, sineme elif çekiyorum
“Ah minel aşk-ı ve halatihi..”
Çok eski bir gerçektir bu biliyorum

Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum

Sinsi bir yağmur altında beraber yürüyoruz
Ve ikimizde ıslanıyoruz
Ben ne yağmurlar gördüm Sitare
Ben kaç kez iliklerime kadar ıslandım
Bilmiyorum sen kaç yaşındaydın
Ben göğü hep bir kurşun gibi ağır
O şehirde sırılsıklam gezerdim
Bölük bölük insanlar boşanırdı tapınaklardan
Tapınaklar insanları safra gibi atardı
Sonra hepsi bir yere toplanıp bana bakarlardı
Bir gün bu şehrin kirli yağmurları alıp götürdü beni
Gidip bir Uygur çadırında göğü dinledim
Kara bulutlar kükrerken bir Kaşkar sabahında
Oturup Aprunçur Tigin ile seni konuştuk
Bakışlarımı sunuyorum, tereddütsüz alıyorsun
Gizli bir tebessümle çağırıyorum, geliyorsun
Kaşı karam, gözü karam, saçı karam
Umay gibi yumuşak huylum
Nerden çıktın karşıma böyle
Sesin ılık bir bahar güneşi gibi ığıl ığıl akıyor içime
Asya’nın bozkırlarında ordular düşüyor peşime
Yığılıp kalmışım bu Anadolu toprağına Sitare
Adam akıllı yorulmuşum
Ellerin böyle olmamalıydı
Ellerine acıyorum
Ve kim bilir kaç zamandan beridir kalbimi öğütlüyorum
Durup durup ıssız yerlerde
“güçlü ol ey kalbim, güçlü ol
Daha çok işimiz var” diyorum

Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum

Dilaver Cebeci
Cevapla
#8
bir martıyı ağlattın iste
bir çocuk garanti intihar eder artık
kütür kütür küfrediyor gece imanıma
bir yaprak kırılıp suya düşüyor
su yaralanıyor su kanıyor şelale!

ah nasıl titredim tensiz
bir piyanist büküldü sanki
kesişen ayrışık doğrular gibi
çarpışıverdim yüzünle. Yüzün
öyle düzgün suna bir el yazısı
yüzün yüzüme aksedince
yüzün ayna alnımda
yüzün uzun hüzünlü bir alınyazısı!

bitmemiş bir ömrün yalanısın
sen: kabuslarımın tabiri
çocukluğumun arta kalanısın!
öldüreceğim kendimi dudaklarınla
dudakların etle, şehvetle seferber
sen! bana inen son kutsal kitap
son fakir yatır
son aciz peygamber!

bir martıyı ağlattın iste
bir çocuk garanti intihar eder artık

Küçük İskender
https://instagram.com/buyukkotukurt/
Cevapla
#9
ay karanlık
deniz sakin ve derin
gece ayaz
yakamı bırakmaz kederin

ay karanlık
uçurumda can çekişir canım
yokluğun mayın gibi
bassam patlayacak sol yanım

Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  Günün Tespihi tarkaner 388 140,823 12/05/2022, Saat: 00:36
Son Yorum: exselans
  GÜNÜN FIKRASI martin 3 4,452 07/04/2015, Saat: 20:35
Son Yorum: Bruce
  Günün kaç saatini internet/bilgisayar karşısında geçiriyorsunuz? Lord Sparhawk 15 18,878 14/08/2012, Saat: 19:20
Son Yorum: linguist

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: