Çubuk sabunlar üzerine

[İzmirli]

Sekle çok da takmamak lazım diye düşünüyorum. Yani Arko çubuk sabun seyahat sabunudur diye kendimizi kisitlamamaliyiz. İsteyen kaba basar, isteyen kremle, yagla karıştırıp kullanır, isteyen yüzüne sürer, isteyen fırçaya yükler öyle kopurtur. Bugün Arko sabun en yaygın sekilde, gördüğüm kadarıyla tabii ki, berberler tarafından kaba basılarak kullanılıyor. Kapta üretmek maliyeti artırır, Çubuk olarak üretilmesinin esas amacının ucuzluk oldugunu düşünüyorum.

Seyahatlerde daha kullanışlı olsun diye eski kapaklı bir krem kutusuna koyduğum sabunlari kullanıyorum. Hem daha pratik, az yer kaplıyor, hem de kurulamaya veya kurumasını beklemeye gerek kalmıyor. Su haliyle seyahatlerde kullanmak pratik gelmiyor bana.

Daha gerçekçi bir seyahat sabunu tasarımı için bakınız: Tabac stick.

Yazdıklarım elbette tercih meselesidir, isteyen istediği gibi kullanır.

[linguist]

İslak sabunun muhafazasi zor oluyor seyehat ortaminda.

Eski seyehat çantalarında muhakkak silindir bir metal sabunluk bulunurdu stick sabunlar için. Yani aslında arko sabun o metal sabunluğun refili.

peki biz yerli malı çantalarımızda bu sabunluklara kılıf yapmışmıyız. daha da doğrusu bu metal kutulardan üretmişmiyiz. şimdi ben diğer muadillerini denemedim ama arkonun biraz daha yumuşak olduğu söyleniyor. neden acaba? yoksa biz arkoyu başka bi şekilde mi kabullenmişiz

Sabun ürettiğimize şükredelim. Hangi tiraş malzemesi üretmişiz ki çantasını üretelim. Zamanında sabunlar da ithal geliyormuş ustura kayış makine jilet gibi.

[mustaphaturk]

Şu an Türkiye'de üretilmekte olan benim bildiğim ürünler:
Tıraş sabunu ve kremi: Arko, Derby, GZD, Camelot, Füme, Dalan
Jilet: Derby
Kantaşı ve Tıraş Şapı: İtimat, Ali Bıyıklı ve diğer muhtelif markalar.
Tıraş Kolonyası, Balsam ve tıraş sonrası kremler: Arko, Fonex, Eci ve diğer muhtelif markalar.
Tıraş Köpüğü ve Jeli: Arko, Derby, Eci ve muhtelif markalar.
Tıraş öncesi jel: Shu, Kuaf.

Kısacası kozmetik tarafı az değil ancak daha büyük sanayi yatırımı gerektiren çelik ve ilgili gruplar maalesef yok denecek kadar az (benim bildiğim bir tek Derby var). Önemli bir nokta ise Türkiye'de en çok kar yapan şirketlerin bir çoğu çelik ve metal sektöründe olmasına rağmen perakende sektöründe yerli üretim çelik ürünleri çok az görmemiz.

Bu arada sabunu yüze sürmekten benim gibi hoşlanmayan arkadaşlar eğer bu yöntemi denemediler ise denemelerini tavsiye ederim. Ben hala pek fazla hoşlanmıyorum ama performansı beklediğimden daha iyi çıktı bu yöntemin.

[canbaz]

İslak sabunun muhafazasi zor oluyor seyehat ortaminda.

Eski seyehat çantalarında muhakkak silindir bir metal sabunluk bulunurdu stick sabunlar için. Yani aslında arko sabun o metal sabunluğun refili.

peki biz yerli malı çantalarımızda bu sabunluklara kılıf yapmışmıyız. daha da doğrusu bu metal kutulardan üretmişmiyiz. şimdi ben diğer muadillerini denemedim ama arkonun biraz daha yumuşak olduğu söyleniyor. neden acaba? yoksa biz arkoyu başka bi şekilde mi kabullenmişiz

Sabun ürettiğimize şükredelim. Hangi tiraş malzemesi üretmişiz ki çantasını üretelim. Zamanında sabunlar da ithal geliyormuş ustura kayış makine jilet gibi.

bi ülkenin herşeyi üretmesine gerek var mı? bence gerek yok. ithal edilen malzemelerle bile arkoyu metal kaplara hapsedememişiz. belirttiğiniz tipteki çantalardan bulundurma gibi bi alışkanlık da oluşturamamışız. yoksa çubuk sabunların niye o şekilde üretildiği, kullanımı hakkında yazılanlar son derece mantıklı ve doğru. paylaştığız resimdeki metal sabunluklar ile çantaları yabancılarda çeşit çeşit görüyoruz zaten. burda bi beis yok. benim anlamakta zorlandığım olay; arko'nun yabancı donelerle açıklanmaya çalışılması. öncelikle bizde, berberlerde ve evlerde kullanılmış arko. herkes de kendine göre bi alışkanlık oluşturmuş. bildiğim kadarıyla öyle fazla seçenekte yokmuş... sunumu bile acayip, çukulata gibi kağıtlanıp bırakılmış. kutulanma düşünülmemiş. bide kaptan falan bahsedeliyor
bi ingiliz, fransız veya amerikalı olsam anlatılanlar cuk diye oturacak da, cıks bize uymuyor

[Wilkinson]

Bence günümüzde üretilen yabancı marka jiletler bile 1960 70 lerin jiletlerinin kalitesinden çok uzaktalar. Birkaç yabancı markanın jileti hariç antika jiletlere benzeyen kaliteli jiletleri yabancılar bile artık üretmiyor. O yüzden zaten bu saatten sonra kaliteli ve %100 Türk malı jilet beklentim 0,000001 olasılık bile değil. Forumda ismini yazamadığımız şirketin kartuşlu ürünleri yüzünden olabilir bu kalite düşüşü.