16/12/2018, Saat: 14:37
(Son Düzenleme: 16/12/2018, Saat: 14:37, Düzenleyen: onurcakmak.)
@parathormon komşum anlattıklarınıza göre sizin ön hazırlık gayet yeterli. Sıcak su şart değil, nasıl rahat ediyorsanız öyle tıraş olun. Ama fırçalamayı en az bir dakika yapın. Yukarıda bir komşumuz önermiş ama ben tıraş öncesi yüzü sabunla yıkamayı tavsiye etmem, hele duş jelini hiç tavsiye etmem. Sabunlar, bil hassa jel tipi sabunlar, kimyasalı bol olduğundan cildi gerdirir. Zaten tıraş kremi veya sabunu kullanıyoruz ve fırçayla çalışıyoruz, ek olarak bu gibi işlemler uygulamaya gerek yok.
Yeşil 7 o'clock rimei ile güzel uyum sağlar. Orta üst keskin ama konforlu da bir jilettir. Wilkinson'a dönmeyin, rimei ile deva edin. Yolun yakını uzağı da yok, siz bu şekil tıraş olama devam edin, ki zaten siz de başarmak istediğinizi belirtmişsiniz.
Ben anlattıklarınızdan yola çıkarak, fazla tekrar (aynı yerden geçiş) ile gereğinden fazla yakın tıraş olmaya çalışmışsınız gibi düşündüm. Tıraşı bitirdikten yarım saat kadar sonra cilt fazla nemini atar, kendini toparlar ve tıraş esnasında gördüğünüzden daha az sakal görünür. Siz tatmin edici bir noktada bırakın ve yarım ya da bir saat sonra yüzünüze tekrar bakıp, ne kadar yakın tıraş olduğunuzu öyle gözlemleyin. Banyoda ışık altında ayna karşısında sakal hep görünür ve istemsizce görünen her şeyi kazıma hissiyatına kapılabilirsiniz, buna dikkat etmek lazım.
Bastırmamaya dikkat ediyorum demişsiniz ama, yine de biraz bastırma eğilimi var gibi. Özellikle son perdede tersten alırken, jileti cildinizden çok sakalınıza değdirmeye çalışın. Yani jilet sakala takılıp kessin. İki üç geçişten sonra sakal kesim sesi azalır, jileti teniizde daha fazla hissetmeye başlarsınız. Bu sesi dinleyin, ses azalınca bırakın, tamamen kesilince değil. Ha yüzün bazı yerleri tersten sıfır kesmeyi kaldırır, bunu da zamanla tecrübe edip öğrenirsiniz. Örneğin ben gıdı kısmını ATG ile tamamen sıfırlarım, hiç tahriş olmaz. Ama boyun ve ağız kenarında fazla kesmem, kabarma ve sivilcelenme olur. Zaten dediğim gibi tıraştan bir yarım saat sonra cilt toparlanınca zaten gün ışığında bir şey görünmüyor.
Yeşil 7 o'clock rimei ile güzel uyum sağlar. Orta üst keskin ama konforlu da bir jilettir. Wilkinson'a dönmeyin, rimei ile deva edin. Yolun yakını uzağı da yok, siz bu şekil tıraş olama devam edin, ki zaten siz de başarmak istediğinizi belirtmişsiniz.
Ben anlattıklarınızdan yola çıkarak, fazla tekrar (aynı yerden geçiş) ile gereğinden fazla yakın tıraş olmaya çalışmışsınız gibi düşündüm. Tıraşı bitirdikten yarım saat kadar sonra cilt fazla nemini atar, kendini toparlar ve tıraş esnasında gördüğünüzden daha az sakal görünür. Siz tatmin edici bir noktada bırakın ve yarım ya da bir saat sonra yüzünüze tekrar bakıp, ne kadar yakın tıraş olduğunuzu öyle gözlemleyin. Banyoda ışık altında ayna karşısında sakal hep görünür ve istemsizce görünen her şeyi kazıma hissiyatına kapılabilirsiniz, buna dikkat etmek lazım.
Bastırmamaya dikkat ediyorum demişsiniz ama, yine de biraz bastırma eğilimi var gibi. Özellikle son perdede tersten alırken, jileti cildinizden çok sakalınıza değdirmeye çalışın. Yani jilet sakala takılıp kessin. İki üç geçişten sonra sakal kesim sesi azalır, jileti teniizde daha fazla hissetmeye başlarsınız. Bu sesi dinleyin, ses azalınca bırakın, tamamen kesilince değil. Ha yüzün bazı yerleri tersten sıfır kesmeyi kaldırır, bunu da zamanla tecrübe edip öğrenirsiniz. Örneğin ben gıdı kısmını ATG ile tamamen sıfırlarım, hiç tahriş olmaz. Ama boyun ve ağız kenarında fazla kesmem, kabarma ve sivilcelenme olur. Zaten dediğim gibi tıraştan bir yarım saat sonra cilt toparlanınca zaten gün ışığında bir şey görünmüyor.
I'd Lather be Shaving, 'Cos Shave Must Go On!