Yorumları: 3,517
Konuları: 125
Kayıt Tarihi: 2011
(28/06/2013, Saat: 00:27)mornetto Adlı Kullanıcıdan Alıntı: (28/06/2013, Saat: 00:00)Lord Sparhawk Adlı Kullanıcıdan Alıntı: (27/06/2013, Saat: 23:51)mornetto Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Üstadlarım acaba boyun bölgesinde yılların yanlış traşlarından kaynaklanan ve her sinekkaydı dediğim traştan sonra aynı bu bölgede gerdirdiğimde siyahlıklar söz konusu acaba diyorum şapla gerdirilse bu siyahlıkları günyüzüne çıkarıp, orada infaz etsem olur mu acaba
Ona çare çelik ustura
bir yahut birkaç kez çelik ustura ile yüzümüzü açsak sonra DE ile devam edilse sakal gizlenmesi olur mu acaba yine
Büyük ihtimalle olacaktır.
http://tiraskeyfim.blogspot.com/
http://saklinotalar.blogspot.com/
Yorumları: 3,517
Konuları: 125
Kayıt Tarihi: 2011
(28/06/2013, Saat: 00:31)mornetto Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Ya da sıkı bir gerdirme ile R41 feather ve bastırma ile kesik ve tahrişi göze alarak, yok edicem şu sinir bozucu geçmişimi hatırlatan siyahlıkları
Bu şekilde 3. tıraşınız sonrası boynunuz pancara döner beş gün tıraş olamazsınız.
http://tiraskeyfim.blogspot.com/
http://saklinotalar.blogspot.com/
Yorumları: 3,517
Konuları: 125
Kayıt Tarihi: 2011
(28/06/2013, Saat: 00:43)Delidumrul Adlı Kullanıcıdan Alıntı: (28/06/2013, Saat: 00:00)Lord Sparhawk Adlı Kullanıcıdan Alıntı: (27/06/2013, Saat: 23:51)mornetto Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Üstadlarım acaba boyun bölgesinde yılların yanlış traşlarından kaynaklanan ve her sinekkaydı dediğim traştan sonra aynı bu bölgede gerdirdiğimde siyahlıklar söz konusu acaba diyorum şapla gerdirilse bu siyahlıkları günyüzüne çıkarıp, orada infaz etsem olur mu acaba
Ona çare çelik ustura
Neden çelik ustura ? Sonuçta deriyi gerdirmek gerekiyorsa aynı etkiyi jilette yapmazmı. Gerdirmek gerekmiyorsa jiletten farkı nedir?
Mesela benim sağ boyun bölgemdeki kılların çıkış yönü kulağa doğru ve deriye yatık vaziyette çıkıyor buda işi oldukça zorlaştırıyor.Çok yakın almak istersem tahriş kaçınılmaz burada çelik usturanın etkisini ben anlamıyorum.
Usturanın diğer jiletli sistemlere göre farklarını gerek blogumda gerek buradaki pek çok konularda anlattım. İşin özeti jiletin et kalınlığı ile usturanın ağız kalınlığı farklı. Jilen saplanmaya, batmaya ve cildi kazımaya bu açıdan çok daha müsait.
İkinci olarak usturanın honlanmasında ağzına gösterilen özen jiletlerde görülmez. Hızlı bir taşlama sonrası paketlenir. Yaprak jiletlerin ustura ağzı kadar özenle bilenseler şu andaki hallerinden 2-3 kat daha keskin olurlardı. Ancak böyle yapılmaları ticari olarak mümkün değil. Yaprak jiletler arasındaki keskinlik ve konfor farkı taşlama ve honlama sistemlerinin farklılığından geliyor. Örneğin 50lerde öçıkarılan o zaman daha özenilerek yapılan gillette marka bilr jilet bugünkü tüm jiletlerden daha keskin(belki feather hariç) ve çok çok daha konforlu olabiliyor. Ama çelik olarak son derece zengib olan derby ise orta karar keskinliğine rağmen son derece rahatsız cilt yoran bir ağza sahip oluyor. Derby bu jiletleri daha farklı ve yüksek kaliteli taşlarla honlasa ortaya çok daha üst düzey bir jilet çıkardı. Ancak argeye pek önem vemriyor. Bir kere çıkarılmış, geliştirilmeden öyle gittiği yere kadar satılıyor. Bazı jiletler var yüzümüzde akıyor, günlük tıraşa uygun diyoruz. Bunun nedeni honlanmalarında kullanılan taşların son derece konforlu bir ağız yaratması. Misal usturada da benzer şeyler var, naniwalarda honlarsanız gevrek batıcı bir ağız elde ediyorsunuz, kotikül ile bilerseniz akıcı, tereyağı gibi yumuşak bir ağız elde ediyorsunuz. Ustura bilenirken bunlara çok daha dikkat edilip her ustura özenle bilendiğinden, nihai tıraş konforu jilete göre daha üst düzey oluyor.
Son olarak ssturada yapılan kayışlama işlemi ağzı son derece pürüzsüz, akıcı ve konforlu hale getiriyor. Cilt yorulmamış oluyor. En önemli kriter de bu aslında. Ne kadar bol ve düzgünce kayışlanırsa ağız o kadar konforlu bir hale geliyor. Araba bakım işine meraklılar kili bilir mesela. Kil öncesi boya ele pütürlü gelir. Kil sonrası kaymak gibi olur. İşte kayışlama öncesi ve sonrası ustura ağzının cildimizde hissettireceği farklılık da o. Sürekli tıraş öncesi ve sonrası kayışlandığı için de oldukça uzun süre o konforlu ağzını koruyabiliyor.
Hiç de azımsanmayacak keskinliği(usturasına göre değişir), kalın ve ağız gövdesi sayesinde de bu konforlu tıraşı çoğu diğer tıraş gerecinden daha yakın olarak hallediyor.
Jiletli usturada veya delerde fazla gerdirerek tıraş ederseniz evet çok takın tıraş olursunuz ama ince jiletlerin deriye batıcı yapılarıdan dolayı cildinizi yorar, tahriş edersiniz. Bu durum çelik usturada yaşanmaz. Ancak çelik usturadan tam anlamıyla veirm almak ve nirvanaya ulaşmak için; sadece ve sadece ustura kullanmak gerekir. Gün aşırı, 3-5 günde bir, arada bir kullanılmakla dğeil, düzenli tıraş gereci olarak kullanırsanız cildiniz, bileğiniz usturaya tam olarak alışır ve sonuçlar mükemmelleşir.
http://tiraskeyfim.blogspot.com/
http://saklinotalar.blogspot.com/
Yorumları: 2,037
Konuları: 26
Kayıt Tarihi: 2012
Çok anlaşılır olmuş Lord teşekkür ederim.
https://www.facebook.com/pages/Pardus-Handcraft/875240639222477
https://www.instagram.com/pardushandcraft/
Yorumları: 3,502
Konuları: 27
Kayıt Tarihi: 2013
Lord emeğinize sağlık üstad. Yorulmadınız yazdınız o kadar. Daha iyi anlayamazdım. Tşk çok.
Yorumları: 52
Konuları: 3
Kayıt Tarihi: 2012
(28/06/2013, Saat: 01:01)Lord Sparhawk Adlı Kullanıcıdan Alıntı: (28/06/2013, Saat: 00:43)Delidumrul Adlı Kullanıcıdan Alıntı: (28/06/2013, Saat: 00:00)Lord Sparhawk Adlı Kullanıcıdan Alıntı: (27/06/2013, Saat: 23:51)mornetto Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Üstadlarım acaba boyun bölgesinde yılların yanlış traşlarından kaynaklanan ve her sinekkaydı dediğim traştan sonra aynı bu bölgede gerdirdiğimde siyahlıklar söz konusu acaba diyorum şapla gerdirilse bu siyahlıkları günyüzüne çıkarıp, orada infaz etsem olur mu acaba
Ona çare çelik ustura
Neden çelik ustura ? Sonuçta deriyi gerdirmek gerekiyorsa aynı etkiyi jilette yapmazmı. Gerdirmek gerekmiyorsa jiletten farkı nedir?
Mesela benim sağ boyun bölgemdeki kılların çıkış yönü kulağa doğru ve deriye yatık vaziyette çıkıyor buda işi oldukça zorlaştırıyor.Çok yakın almak istersem tahriş kaçınılmaz burada çelik usturanın etkisini ben anlamıyorum.
Usturanın diğer jiletli sistemlere göre farklarını gerek blogumda gerek buradaki pek çok konularda anlattım. İşin özeti jiletin et kalınlığı ile usturanın ağız kalınlığı farklı. Jilen saplanmaya, batmaya ve cildi kazımaya bu açıdan çok daha müsait.
İkinci olarak usturanın honlanmasında ağzına gösterilen özen jiletlerde görülmez. Hızlı bir taşlama sonrası paketlenir. Yaprak jiletlerin ustura ağzı kadar özenle bilenseler şu andaki hallerinden 2-3 kat daha keskin olurlardı. Ancak böyle yapılmaları ticari olarak mümkün değil. Yaprak jiletler arasındaki keskinlik ve konfor farkı taşlama ve honlama sistemlerinin farklılığından geliyor. Örneğin 50lerde öçıkarılan o zaman daha özenilerek yapılan gillette marka bilr jilet bugünkü tüm jiletlerden daha keskin(belki feather hariç) ve çok çok daha konforlu olabiliyor. Ama çelik olarak son derece zengib olan derby ise orta karar keskinliğine rağmen son derece rahatsız cilt yoran bir ağza sahip oluyor. Derby bu jiletleri daha farklı ve yüksek kaliteli taşlarla honlasa ortaya çok daha üst düzey bir jilet çıkardı. Ancak argeye pek önem vemriyor. Bir kere çıkarılmış, geliştirilmeden öyle gittiği yere kadar satılıyor. Bazı jiletler var yüzümüzde akıyor, günlük tıraşa uygun diyoruz. Bunun nedeni honlanmalarında kullanılan taşların son derece konforlu bir ağız yaratması. Misal usturada da benzer şeyler var, naniwalarda honlarsanız gevrek batıcı bir ağız elde ediyorsunuz, kotikül ile bilerseniz akıcı, tereyağı gibi yumuşak bir ağız elde ediyorsunuz. Ustura bilenirken bunlara çok daha dikkat edilip her ustura özenle bilendiğinden, nihai tıraş konforu jilete göre daha üst düzey oluyor.
Son olarak ssturada yapılan kayışlama işlemi ağzı son derece pürüzsüz, akıcı ve konforlu hale getiriyor. Cilt yorulmamış oluyor. En önemli kriter de bu aslında. Ne kadar bol ve düzgünce kayışlanırsa ağız o kadar konforlu bir hale geliyor. Araba bakım işine meraklılar kili bilir mesela. Kil öncesi boya ele pütürlü gelir. Kil sonrası kaymak gibi olur. İşte kayışlama öncesi ve sonrası ustura ağzının cildimizde hissettireceği farklılık da o. Sürekli tıraş öncesi ve sonrası kayışlandığı için de oldukça uzun süre o konforlu ağzını koruyabiliyor.
Hiç de azımsanmayacak keskinliği(usturasına göre değişir), kalın ve ağız gövdesi sayesinde de bu konforlu tıraşı çoğu diğer tıraş gerecinden daha yakın olarak hallediyor.
Jiletli usturada veya delerde fazla gerdirerek tıraş ederseniz evet çok takın tıraş olursunuz ama ince jiletlerin deriye batıcı yapılarıdan dolayı cildinizi yorar, tahriş edersiniz. Bu durum çelik usturada yaşanmaz. Ancak çelik usturadan tam anlamıyla veirm almak ve nirvanaya ulaşmak için; sadece ve sadece ustura kullanmak gerekir. Gün aşırı, 3-5 günde bir, arada bir kullanılmakla dğeil, düzenli tıraş gereci olarak kullanırsanız cildiniz, bileğiniz usturaya tam olarak alışır ve sonuçlar mükemmelleşir.
Benim merak ettiğim her gün sinekkaydı, 3-4 perde tıraş olursak tahriş vs. gibi sorunlar olmaz mı? Yoksa dediğiniz gibi çelik ustura gerçekten böyle bir alet mi?
Ustura Mehmet herkese iyi akşamlar diler...
Yorumları: 3,517
Konuları: 125
Kayıt Tarihi: 2011
Her gün 4 perde yorabilir. Ama her gün 2-3 perde sorunsuz olunabiliyor. Kaldı ki 3 perde tıraş olmak demek sinek kaydı olmak değildir. Tıraşı olurken konfora yönelik uzun uzun çekmelerle kesip, her perdede sakalaı tamamen temizlemeyi değilde bir miktar daha kısalmayı denerseniz, nihai 3. perdede sakallar tamamen bitmiş olur, siz yine gayet yakın tıraş elde etmişken tahriş de olmamış olursunuz. Çünkü hep söylüyoruz fazla perde tıraş olmanın amacı çok yakın tıraş olmak değildir, her perdede kalan kılları biraz daha kısaltarak tıraşı yaymak, cildi kazımadan, daha az yorarak yine yakın bir tıraş elde etmektir. Çünkü dah abaskıyla, daha sık, aynı yerden daha fazla geçecek şekilde yapılan kısa çekmeler çoğunlukla tahriş olarak bize döner.
Yani 3 perde tıraşı, daha 1. perdede yüzü cillop gibi olacak şekilde temiz tıraş edip üstüne fakrlı yönlerden 2 perde daha tıraş etmek olarak algılamayın. O üstü üste birkaç tıraş sonrası tahriş kaçınılmazdır.
Daha ilk perdede bilinçli olarak sakalınızı %90 temizliyorsanız, ikinci perdeyi düzeltici olarak sadece sakal kalan yerlere köpük sürüp oraları temizleyerek tamamlarsınız.
Bilinçsiz olarak de yani elinizdeki makinenin beklediğinizden ağır ya da agresif olması, jiletin beklediğinizden keskin çıkması ve sonuçta daha ilk perdede oldukça yakın bir tıraş elde etmenizin ardından da gerekirse sadece düzeltici anlamda 2. perdeyi olursunuz.
Ancak bastırmadan, kazımadan konfora özenilerek yapılan tıraşlarda daha ilk perdede çok temiz tıraşı ancak çelik ve jiletli usturalar verir. Çünkü sakalların çıkış yönleri farklıdır ve tek yçnde hepsi alınmaz, ama usturalardaki germe tekniği bunu bir nebze tolere eder.
De gibi makinelerde germememizin sebebi zaten ağır ve efektif kesim yapan bu makinelerin bu sefer sakalı derinin çok altından kesmesiyle sonuçlanmasıdır ki. Ült deri tahriş edilebilir, kıl dönmesi görülebilir. Jiletli usturalarda o kadar ağırlık olmadığından bu nadiren görülşür. Usturada önceki mesajımda yazmış olduğum nedenleerden dolayı hemen hemen hiç görünmez.
Cildimiz aynı ellerimiz ayaklarımız gibidir. Şu an çıkıp 1 gün ayakkabısız yürüsek ayaklarımız delik deşik yara bere içinde olur. Ama 3 ay öyle yürüsek artık ayak tabanlarımız gelişecek, o şekilde yürümemize dayanıklı hale gelecektir ve sorun olmayacaktır. Tıraşta da aynı şekilde Belli tipte aynı şekilde günlük tıraş oldukça cildiniz ona alışır komplikasyonlar azalır. Sakalın kendisi bile günlük tıraşla sürekli kesilirse, bir süre sonra kesilmeye karşı direnç göstermek için kalınlaşıp, sertleşir. Ama düzenli tıraş olmayı 3-4 bırakırsanız riskin ortadan kalktığını düşünü hemen gevşeyerek yumuşar. Dolayısıyla belki hemen 2-3 perdelik tıraşlar olamazsınız, ama bir kaç ay içinde cildiniz buna sorunsuz şekilde ayak uydurur.
http://tiraskeyfim.blogspot.com/
http://saklinotalar.blogspot.com/
Yorumları: 3,397
Konuları: 106
Kayıt Tarihi: 2013
Çok güzel ifade etmişsiniz Lord üstad, blogda bu ifadelerle karşılaşmamıştım, oraya eklenecek güzel bilgiler bunlar. Devamı ne zaman gelecek acaba blogunuza ?
Ustura işine merak sarmaya basladım ancak işe nerden baslayacagımı bilmiyorum hala. Bilemeya alışmak için kötü bir ustura bulmam gerek ama bu ustura da sanırım çinden alınma kalitesiz usturalar olmayacaklar blogda dediginize bakınca bileme işi iyi olsa bile iyi bir agız elde edilmeyecek.
www.BarbarosRazors.com
Yorumları: 3,517
Konuları: 125
Kayıt Tarihi: 2011
güncellendi
http://tiraskeyfim.blogspot.com/
http://saklinotalar.blogspot.com/
Yorumları: 3,517
Konuları: 125
Kayıt Tarihi: 2011
(28/06/2013, Saat: 10:14)theunnamed Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Çok güzel ifade etmişsiniz Lord üstad, blogda bu ifadelerle karşılaşmamıştım, oraya eklenecek güzel bilgiler bunlar. Devamı ne zaman gelecek acaba blogunuza ?
Ustura işine merak sarmaya basladım ancak işe nerden baslayacagımı bilmiyorum hala. Bilemeya alışmak için kötü bir ustura bulmam gerek ama bu ustura da sanırım çinden alınma kalitesiz usturalar olmayacaklar blogda dediginize bakınca bileme işi iyi olsa bile iyi bir agız elde edilmeyecek.
Ne zaman devam ederim bilemiyorum.
Çinden değil ama yüksek değeri olmayan ikinci el antika bir usturayla başlayabilirsiniz.
http://tiraskeyfim.blogspot.com/
http://saklinotalar.blogspot.com/
|